Esas No: 2016/6323
Karar No: 2016/9444
Karar Tarihi: 08.12.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/6323 Esas 2016/9444 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2014 tarih ve 2008/123-2014/331 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, davalı .... Tic. A.Ş. vekili, davalı .... A.Ş. vekili, davalı ... Giyim San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 22/03/2016 günü temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması talebinde bulunan davacı vekili, davalılardan ... Ayakkabıcılık San. A.Ş. vekili ile... San. Tic. A.Ş. vekilinin duruşma (mürafaa) isteminden vazgeçerek incelemenin dosya üzerinde yapılmasını talep etmesi üzerine duruşma yapılmasına yer olmadığına karar verildikten sonra, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dosya üzerinde yapılan incelemede Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "..." markasını 12.07.2005 tarihinde yapılan sözleşme ile Türkiye, İran, Irak ve Suriye için 18, 24 ve 25 sınıflarda kullanılmak üzere devraldığını, sözleşme gereği TPE nezdinde tescil işlemlerini yaptığını, 97/207269 no"lu "..." markasının tanınmış marka statüsüne alındığını, "..." markasının tescilli sahibi olan müvekkilinin onayı olmaksızın davalı ... A.Ş"nin markayı, düzenlemiş olduğu "alt yetkili satıcılık sözleşmesi" ile diğer davalılara devrettiğini, Alt lisans sözleşmelerinin geçersizliğinin tespitine ilişkin ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nde görülen davada sözleşmelerin geçersizliğine karar verildiğini, 556 sayılı KHK hükümlerine aykırı olarak davalılar tarafından davacının "..." markasına tecavüz edildiğini ve ihlalin halen sürdüğünü, müvekkili tarafından davalılara "..." markasını kullanmamaları konusunda ihtar yapılmasına karşın ... A.Ş, ... Giyim A.Ş., ... Giyim A.Ş., ... Müm. A.Ş. ve ... tarafından ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk MahkemeIerinde müvekkili aleyhine "..." markasının iptali talepli davalar açıldığını, açılan davaların ise reddolduğunu, müvekkili aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nde "..." markasının devir sözleşmesinin iptali talepli davanın da 26.09.2007 tarihinde reddedildiğini, bütün bunlara rağmen davalıların markayı kullanmaya devam ettiğini, davalılardan ... A.Ş" nin "..." markalı erkek giyim ürünü üretip satmaya başladığının ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin (2007/263 D.İş) dosyasında bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalı ... tarafından haksız olarak üretilen ... markalı ayakkabılara ... Gümrüğünde el konulduğunu, davalı ... AŞ"nin de dava konusu markalı ürünleri üretip satmaya devam ettiğini, davalı ..."a ait firmada yaptırılan tespitte ... markalı ürünleri imal, teşhir, pazarlama ve satış yaptığının tespit edildiğini, davalıların haksız kazanç sağladığını, müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını, davalıların dava konusu markayı kullanmak yoluyla elde ettikleri kazancı müvekkile maddi tazminat olarak ödemek zorunda olduklarını, davalıların dava konusu markaya ait royalty bedellerini müvekkile ödemeleri gerektiğini, davalıların müvekkilin bedel ödeyerek devir aldığı markanın müvekkile ait olmadığı yönünde piyasada kanaat oluşmasına neden olarak ve dava konusu marka adı altında kalitesiz bir şekilde ürettikleri ürünlere gümrüklerde el konulması nedeniyle müvekkilinin ticari itibarının da zedelendiğini ileri sürerek, davalıların dava konusu markaya tecavüz fillerinin durdurulmasını, önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla maddi zarar karşılığı her bir davalıdan ayrı ayrı 10.000 TL maddi tazminatın, müvekkile ödenmesi gereken royalty ücretine binaen her bir davalıdan ayrı ayrı 10.000 TL tazminatın ve her bir davalıdan ayrı ayrı ayrı 30.000,00 TL manevi tazminatın markanın müvekkilince devralındığı 12.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 15.08.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı ... AŞ"den toplam 2.163.919,45 TL, ... Giyim AŞ"den toplam 91.953,86 TL, ... Ayakkabıcılık AŞ"den toplam 42.564,67 TL, ...Tekstil"den toplam 644.834,65 TL"nin tahsilini talep etmiştir.
... AŞ ve ... dışındaki davalılar vekilleri, davacının talep ettiği royalty bedellerini müvekkillerinin davalı ... A.Ş"ye ödediklerini, ....nın aynı zamanda davalı.... AŞ"nin ortağı ve yöneticisi olması nedeniyle royalty bedellerinin ... AŞ"ye ödendiğini bildiğini, işbu davada talep edilen royalty bedellerinin mükerrer ödemeye neden olacağını savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı ... AŞ ve ... vekili, asıl davanın reddini istemiş, karşı davada haksız rekabet nedeniyle maddi manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2009/149 esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine açtığı davada davalıların diğer davalı ... AŞ ile imzaladığı alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçersizliğine ve davalı ... AŞ"nin alt yetkili satıcılık sözleşmelerini akdetme yetkisi bulunmadığının tespitine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay HGK"nun onama kararı ile kesinleştiği, ... firması ile davalı ... Müm. A.Ş arasında 01.01.2006 - 31.12.2010 dönemini kapsayan "Özel Akit" adında bir sözleşme 16.11.2004 tarihinde imzalanmış ve bu sözleşme ile Türkiye topraklarında "..." markasının kullanım hakkı ... Müm. A.Ş"ye verilmiş ise de daha sonra davacı ile ... firması arasında 02.12.2005 tarihli sözleşme imzalanması nedeniyle davacının dava konusu marka üzerinde hak sahibi olduğu, işbu davada davacının maddi zararı yanında 556 sayılı KHK"nın 66/2-c maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz edenin markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre (royalty) yani lisans örneksemesine göre yoksun kalınan kazancın hesaplanmasını da talep ettiği, davacının talep edebileceği royalty bedellerinin bilirkişilerce hesaplandığı, karşı davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle davacı tarafından davalılar aleyhine açılan asıl ve ıslah edilen davanın kısmen kabulü ile davalılar ... Tekstil A.Ş, ... Giyim A.Ş., ... Ayakkabıcılık San. A.Ş, ... ... San. Tic. A.Ş. ve ... – ... Tekstil"in davacıya ait tecsilli ... markasına tecavüz fiillerinin durdurulması ve önlenmesine, davalı ... Tekstil A.Ş"den 1.356.790,91 TL"nin, davalı ... Giyim A.Ş"den 53.455,22 TL"nin, davalı ...Ş"den 23.517,64 TL"nin, davalı ...Ş"den 8.678,90 TL"nin, davalı ...-. Tekstil"den 403.784,51 TL"nin 16.01.2009 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizini aşmayacak şekilde reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davalıların her birinden takdiren belirlenen 10.000"er TL manevi tazminatın 16.01.2009 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine, davalılarca ... markalı ürünlerin üretimi, stoklanması, satılmasının önlenmesi ve durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, her türlü yazılı matbuatın toplanması ve masrafı davalılardan alınmak üzere imhasına, davalı ... Mümessillik A.Ş. ve ... aleyhine açılan davanın atiye terkedilmesi nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili, davalı .... Tic. A.Ş. vekili, davalı .... A.Ş. vekili, davalı ... Giyim San. ve Tic. A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre mümeyyiz davalılar vekillerinin aşağıdaki (3) ve (4) nolu bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde asıl dava, marka lisans sözleşmesi bedelinin tahsili ve davacının hak sahibi olduğu markanın kullanıldığı ürünlerin davacının izni olmadan üretilip piyasaya sürülmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere ... 3. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi"nin 2006/588 E. 2009/149K. sayılı dosyasında davacı ..., davalılar aleyhine açtığı davada davalılar ... Mümessillik A.Ş. ve ...’ın alt yetkili satıcılık sözleşmesi akdetme yetkisinin bulunmadığının tespitiyle imzalanmış sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ve diğer davalıların dayandıkları alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçersizliğinin tespitini talep etmiş, mahkemece, davalı ... Mümessillik A.Ş"nin alt lisans sözleşmesi aktetme yetkisinin bulunmadığı, buna bağlı olarak da diğer davalılar tarafından imzalanan alt yetkili satıcılık sözleşmelerinin geçersiz olduğuna dair verilen kararın bir kısım davalılar vekillerince temyizi üzerine Dairemizin 12.03.2009 tarih 2008/13597 E. 2009/2889 K. sayılı ilamı ile bozulması kararına karşı mahkemece direnilmesi üzerine Yargıtay HGK"nun 2012/11-378 E. 2012/875K sayılı ilamı ile direnme kararının onandığı anlaşılmıştır.
İşbu davada mahkemece, davacının talep edebileceği tazminat miktarlarının tespiti için kök ve ek bilirkişi raporu alınarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece alınan kök rapora karşı davalı .... A.Ş. vekilinin 109.818,00 TL"lik 063528 nolu faturanın ana lisansör firmaca iptal edilmesine rağmen maliyete yansıtıldığı yönündeki itirazı üzerine alınan ek bilirkişi raporunda ilgili şirketlerin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılıp söz konusu faturanın iptal edilip edilmediği duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeden anılan fatura bedeli düşülmek suretiyle hesaplanan rakama hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu yönden davacı yararına bozulması gerekmiştir.
3- Hükme esas alınan kök ve ek raporda davacının talep edebileceği tazminatlar 2006, 2007, 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları için hesaplanmış ve mahkemece, tespit edilen bu rakamlara hükmedilmiş ise de asıl dava 16.07.2008 tarihinde açılmış olup, kural olarak her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi ve sonuçlandırılması gerekmektedir. Buna göre davacının dava tarihine kadar uğradığı zararın hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken dava tarihi aşılarak bilirkişi raporunun hazırlandığı tarihe kadar olan dönem için hesaplanan tazminat miktarlarına hükmedilmesi suretiyle talep aşımı yaratılarak HUMK 74 ncü maddesine aykırı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
Yine hükme esas alınan ek bilirkişi raporunda davalı ... Giyim San. ve Tic. AŞ vekilinin itirazı üzerine davacının davalı ... AŞ"den tahsilat yapıp yapmadığının araştırılması için davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu 01.12.2009 ila 30.09.2011 tarihleri arasında toplam 2.080.836,91 TL tahsilat yapıldığı, davacının defter ve kayıtlarında görünen bu tahsilatın öncelikle 2006 ve 2007 yıllarına ait tahsilat olarak kabul edileceği, geriye kalan 134.029,20 TL"nin ise davalılar arasında 2008 yılı için garameten paylaştırılması gerektiği belirtilerek yapılan hesap sonunda davalıların sorumlu olacağı tazminat miktarları bulunmuş ve mahkemece de anılan hesap tarzına göre ulaşılan sonuç rakamlara hükmedilmiş ise de anılan hesap tarzında davalı ... A.Ş"den tahsil edilen bedellerin neye göre, hangi sözleşme ya da mevzuat hükmü gereği 2006 ve 2007 yıllarına ait tahsilat kabul edildiği, geri kalan kısmın da yine neye göre 2008 yılı için davalılar arasında garameten paylaştırıldığı anlaşılamayıp, mahkemece her davalının sorumlu olduğu tazminat miktarının hukuki gerekçeleri denetime elverişli şekilde açıklanmak suretiyle tespiti gerekirken hiçbir hukuki dayanağı açıklanmadan ulaşılan sonuç rakamlara hükmedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de mümeyyiz davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
Ayrıca mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin de kısmen kabulüne karar verilmiş ise de yukarıda açıklanan bozma sebep ve şekline göre manevi tazminatın da yeniden değerlendirilmesi gerekeceğinden mümeyyiz davalılar vekillerinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının da kabulü ile kararın anılan yönden mümeyyiz davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Bozma sebep ve şekline göre davalılar ... San. Tic. A.Ş. vekili ve davalı ... Giyim San. ve Tic. A.Ş. vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümmeyyiz davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyyiz davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın mümeyyiz davalılar yararına BOZULMASINA, (4) nolu bette açıklanan nedenlerle davalılar ... San. Tic. A.Ş. vekili ve davalı ... Giyim San. ve Tic. A.Ş. vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.