5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/19632 Esas 2019/7991 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/19632
Karar No: 2019/7991
Karar Tarihi: 07.05.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/19632 Esas 2019/7991 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde verilen karar, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkum edilmesine yönelik olmuştur. Ancak, kararda yapılan incelemede, sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyize açık olduğu ve katılan sıfatını alabilecek kişilerin suçtan zarar görmüş olması halinde yasa yollarının açık olduğu belirtilerek, Gümrük İdaresi'nin davaya katılmasına karar verildiği ifade edilmiştir. Kararda sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlamadığına dikkat çekilirken, cezada artırım yapılması konusu da ele alınmıştır. Ayrıca, sanığın hapis cezasına mahkumiyeti sonrası hak yoksunluklarına hükmedilme durumu da yer almıştır. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kararı sonrası bu madde tekrar değerlendirileceği vurgulanmıştır. Kararın sonunda ise 5607 sayılı Kanun'un 3/18. ve 3/10. maddelerine değinilmiş ve mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri şöyledir: 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesi (cezalandırılması gereken suç) ve 3/10. maddesi (mahkumiyet hükmü kurulması).
19. Ceza Dairesi         2019/19632 E.  ,  2019/7991 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu ve sanık hakkında kurulan hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenerek Gümrük idaresinin davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre;
    Sanığın eyleminin 5607 sayılı Kanun"un 3/18. maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği halde, aynı Kanun"un 3/10. maddesi gereğince mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Kabule göre de;
    1- Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden 5607 sayılı Kanun"un 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması,
    2- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve TCK"nun 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.