21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/9509 Karar No: 2009/1949
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/9509 Esas 2009/1949 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/9509 E. , 2009/1949 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 16/01/2008 NUMARASI : 2006/279-2008/12
Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı süresi dolduğundan reddine karar verilmiştir. Davacıların murisi sigortalı ile davalı işveren arasında hizmet ilişkisi bulunmakta olup davacılar sigortalının halefi olarak bu davayı açmışlardır.Dava iş kazasından kaynaklanmakta ve davalının kusuru iş akdine aykırı davranıştan doğmaktadır. Hizmet akdi ile çalışırken çalıştıranın gerekli önlemleri almaması nedeniyle meydana gelen zararlara akde aykırılığa ilişkin hükümlerin uygulanacağı, hal böyle olunca da meydana gelen zararlara Borçlar Kanunu"nun 125. maddesinin uygulanması gerekir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca iş kazasından doğan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkin davalar da zaman aşımı 10 yıldır. Somut olayda iş kazası 25.5.1997 tarihinde vukubulmuş, dava on yıllık süre dolmadan 29.12.2006 tarihinde açılmıştır. Hal böyle olunca, davada yukarıda sözü geçen maddenin öngördüğü 10 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleşmediği açıktır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın davada uygulama yeri olmayan Borçlar Kanunu"nun haksız fiillerde zamanaşımını düzenleyen 60/2.maddesine dayanılarak sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 12.2.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.