Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5789
Karar No: 2014/8877
Karar Tarihi: 06.05.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/5789 Esas 2014/8877 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/5789 E.  ,  2014/8877 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Gölbaşı(Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/06/2013
    NUMARASI : 2013/481-2013/601

    Bilkent Üniversitesi ile T.. B.. ve müşterekleri aralarındaki dava hakkında Gölbaşı (Ankara) 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 13.06.2013 tarih ve 481/601 sayılı hükmün Daire"nin 24.12.2013 gün ve 17382/19845 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davacı B. Üniversitesi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı B. Üniversitesi vekili, özetle; Ankara ili L Köyünde yaşamış olan B Ö. A."nın mirasçılarını gösterir Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 17.11.2009 tarih 2009/665 E.2009/645 K. sayılı mirasçılık belgesinin gerçeği yansıtmadığından tarih ve numarası yazılı mirasçılık belgesinin iptalini istemiştir.
    Davalı N.. C.. vekili, davacının tüm iddialarının düşük ihtimaller ve emareler üzerine kurulu olduğunu, hiçbir iddianın hukuki bir delile dayandırılmadığını, bir kısım davalılar vekili ise, davacı Üniversitenin veraset ilamının iptali davasını açmakta hiçbir hukuki yararı bulunmadığı gibi taraf sıfatı taşımadığını, öncelikle dava şartı ve husumet eksikliği yönünden olmadığı takdirde esastan davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gibi mirasçılık belgesinin iptalinde hukuki yararının olmadığı, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/470 Esas sayılı kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsiline ilişkin davada hükmedilen bedelin davalı mirasçılara ya da başka mirasçılara ödenmesinin davacı yönünden daha ağır bir sonuç doğurmayacağı, kamulaştırmasız el atma bedeline ilişkin dava sonuçlandıktan sonra, iptal davası açılmasının iyi niyetle bağdaşmayacağı görüşünden hareketle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairece; isabetsizlik görülmeyen hükmün oyçokluğuyla onanmasına karar verilmesi üzerine; davacı Üniversite vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
    Dava; Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 17.11.2009 tarih 2009/665 E.2009/645 K. sayılı mirasçılık belgesinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalılar tarafından Üniversite aleyhine açılan kamulaştırmasız el koyma davasının kabulüne karar verildiğini, hükmün kesinleştiğini, hükme dayanak yapılan veraset belgesinin yapılan araştırmada gerçeği yansıtmadığına ilişkin kuvvetli emarelerin görüldüğünü, mirasçılarının kamulaştırmasız el koymadan dolayı üniversiteden hak talep etme girişimlerinde bulunabileceklerini, mirasçılık belgesinin doğruluğunun hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tespitinin vekil edeni açısından zaruri bulunduğundan mirasçılık belgesinin iptali davasını açmakta hukuki yararı olduğunu ileri sürerek istekte bulunmuştur.
    Dosyadaki açıklamalara göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, Binbaşı Ömer Ağa için verilen hasımsız veraset belgesinin gerçeğe uygun olup olmadığı, gerçeği yansıtmıyor ise, bu durumda davacı tarafın bu veraset belgesinin iptalini istemekte hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkindir.Taraflar arasında, kamulaştırmasız el koymadan dolayı davacı Üniversite aleyhine sonuçlanan ve kesinleşen bedele ilişkin bir davanın olduğu, aynı zamanda ortaklığın giderilmesi davasının da sürdüğü anlaşılmaktadır.Davalıların murisi B. Ö. A. miladi takvime göre 1864 (Hicri 1280) yılında ölmüştür. Uzun yıllar önce ölen bir kişinin hasımsız alınan veraset belgesine göre, davalıların gerçekten mirasçıları olup olmadığı ya da sayılarının ne kadar olduğu konusunda bir kuşku söz konusu ve davacı taraf bir bedel ödemekle karşı karşıya ise, hasımlı veraset belgesinin alınması için daha önce verilen veraset belgesinin iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koymadan doğan ve kesinleşen hükme dayalı bedel mirasçı olmayanlara ödendiği takdirde beklenmeyen sonuçlar ortaya çıkabilecek, yanlış ödemeden dolayı rücu hakkının kullanılması için veraset belgesinin alınması zorunlu olup, hatalı ödeme aynı zamanda haksız zenginleşmeye de yol açacaktır. Diğer yönden; böyle bir veraset belgesine dayalı olarak yapılan intikallerde yolsuz tescil haline gelecektir.
    Bundan ayrı; kamulaştırmasız elatma davası sonucu kesinleşen bedel nedeniyle davacı tarafın hukuki yararının olduğu ve buna bağlı olarak aktif husumet ehliyetinin bulunduğu açıktır. Hatalı bir veraset belgesi söz konusu ise, alınacak hasımlı bir veraset belgesiyle gerçeğin ortaya çıkması söz konusu olduğundan ve hatalı bir mirasçılık belgesinin iptali için süreye bağlı olmasızın her zaman dava açılması mümkün bulunduğundan davacı tarafın kötü niyetli olduğunun kabulü de isabetli olmamıştır. Savunulduğu gibi somut olayda, TMK.nun 2. maddesinde yer alan hakkın kötüye kullanılması söz konusu olamayacağı gibi verasetin iptali davası herhangi bir zaman aşımı ve hak düşürücü süreye tabi olmadığından her zaman açılması da mümkündür. Böyle bir durumda, kötü veya iyi niyetin tartışılması mümkün değildir.
    Somut olayda asıl olan kamulaştırmasız el koyma bedelinin gerçek hak sahip ya da sahiplerine verilmesidir. Ortada bir uyuşmazlık ve buna bağlı olarak bir bedel ödemesi söz konusu olduğuna göre, bu sorunun; açılan eldeki davanın esastan incelenmesi sonucu verilecek olumlu veya olumsuz bir karar ile giderilmesi imkân dâhilindedir. Hasımsız alınan veraset belgeleri, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup kesin hüküm oluşturmazlar, hasımlı olarak alınan veraset belgeleri kesinleştiği takdirde taraflar arasında HMK"nun 303.maddesi uyarınca kesin hüküm oluşturur.
    Davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine dair hükmünün hatalı nitelendirme sonucu Dairece oyçokluyla onandığı, karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan inceleme ile anlaşılmakla, Dairenin maddi yanılgıya dayalı 24.12.2013 tarih ve 2013/17382-19845 esas ve karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel Mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 76,70 TL peşin harcın istek halinde iadesine 06.05.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava, mirasçılık belgesinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde; B. Ö. A. mirasçıları olduklarını iddia eden şahısların vekil edeni aleyhine Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/470 Esasına kayıtlı kamulaştırmasız elatma iddiasına dayanan alacak davasını açtıklarını, yapılan yargılama sürecinde davalıların hisselerine el atıldığı gerekçesiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 7.500,00 TL"nin davacılara ödenmesine karar verildiğini, kararın; Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, veraset ilamının gerçeği yansıtmadığına dair kuvvetli emareler bulunduğunu açıklayarak, Gölbaşı Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 17.11.2009 tarih ve 2009/665-645 Esas ve Karar sayılı B. Ö.r A.’nın veraset ilamının iptalini talep etmiştir.
    Kural olarak mirasçılık belgesinin iptalini, iptali istenen mirasçılık belgesinde kendisine hiç pay verilmeyen veya eksik pay verilen yasal mirasçılar ile kendisine mahkemelerce ve icra müdürlüklerince yetki verilmesi koşuluyla üçüncü kişiler açabilir.
    Somut olayda, davacı taraf, aleyhlerine açılan kamulaştırmasız elatma nedeniyle tazminat davasının yargılaması sırasında mirasçılık belgesinin iptali için mahkemeden yetki belgesi almadığı gibi davacı Üniversite B. Ö. A.’nın yasal mirasçısı da değildir. Bu nedenle, mirasçıdan mirasçılık belgesinin iptali davası açmakta davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığının kabulü gerekir.
    Kaldı ki, davacı taraf Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin kesinleşen sayılı ilamı gereği kendisine ilamda yüklenen edimini yerine getirdiğinde borçtan kurtulacağı tartışmasız olduğundan veraset ilamının iptali davası açmakta hukuki yararı da bulunmamaktadır.
    Yukarıda açıklanan gerekçelerle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluk görüşüne katılamıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi