Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14608
Karar No: 2020/2468
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/14608 Esas 2020/2468 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, ortaklığın giderilmesi talebi üzerine açılmıştır. Davacı, alacağının tahsili için davalıların üzerinde elbirliği halinde bulunduğu taşınmazların satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Arazilerin büyüklüğüne göre payın üçüncü şahıslara satışı ve devri, kanun değişikliği sonucu mümkün hale gelmiştir. Ancak somut olayda taşınmazların tamamı elbirliği halinde olduğundan davalılardan borçlu kişinin haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün olmayıp, davacının ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur.
Değişiklikten önce: 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazileri, mirasa konu oldukları durumlarda, payların üçüncü şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği ve hisselendirilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Değişiklikten sonra: Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz.
14. Hukuk Dairesi         2016/14608 E.  ,  2020/2468 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ...’dan alacaklı olduğunu belirterek alacağının tahsili için 246, 960, 1137, 1198, 1223, 1645, 1647, 1737, 1994, 2118 ve 2121 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
    Davalılardan ..., ..., ... ve ..., davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
    Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz.
    Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre davaya konu 246, 960, 1137, 1198, 1223, 1645, 1647, 1737, 1994, 2118 ve 2121 parsel sayılı taşınmazların tamamı davalılardan borçlu ... murisi olan ...’un üzerine kayıtlı olduğu görülmüş olup taşınmazların henüz mirasçılar üzerine intikalinin yapılmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerle taşınmazların tamamı elbirliği halinde olduğundan davalılardan borçlu ...’un haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün olmayıp davacının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-h. maddesi gereğince hukuki yararının olduğu ortadayken davanın kabulü yerine mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi