Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6820
Karar No: 2015/12268
Karar Tarihi: 30.12.2015

Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/6820 Esas 2015/12268 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, on bir yaşındaki mağdurun annesi ile altı yıl gayrı resmi birliktelik yaşayan birisiydi. İlişkileri bitirdikten sonra mağdur ile cinsel istismar suçundan mahkûm edildi. Mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapılmasına gerek olmadığı kabul edildi. Sanığın savunması aksini gösterir herhangi bir delil bulunamadığından müsnet suçtan beraati yerine mahkûmiyetine karar verildi. Hükmün, kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmasına, sanığın derhal salıverilmesine karar verildi.
Kanun Maddeleri:
- CMK'nın 238/2. maddesi: Zorunlu vekilin davaya katılma isteği
- CMK'nın 260/1. maddesi: Suçtan zarar görenlerin kanun yoluna başvurma hakkı
- CMK'nın 237/2. maddesi: Suçtan zarar görenin katılan sıfatını alması hakkı
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi: Kanun hükümlerinin yararına delil değerlendirmesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi: Bozma kararlarının uygulanması
14. Ceza Dairesi         2015/6820 E.  ,  2015/12268 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun basit cinsel istismarı
    HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet


    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
    Kayden 03.09.2002 doğumlu olan mağdur ile zorunlu vekiline CMK’nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de;
    5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdurun annesinin şikayetçi olup davaya katıldığı, mağdur zorunlu vekilinin de sanığın cezalandırılmasını isteyip mahkemece verilen hükmü temyiz etmekle açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün ve 2010/9-149 Esas, 2010/205 sayılı Kararında da belirtildiği üzere mağdurun katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur ..."ın davaya katılmasına ve zorunlu vekili Av. ..."ın da katılan mağdur vekili olarak kabul edilmesine karar verildikten yapılan incelemede gereği düşünüldü: On bir yaşındaki mağdurun annesi katılan ... ile katılanın evinde altı yıl gayresmi birliktelik yaşayan sanığın iki buçuk ay kadar önce, ilişkilerini bitirerek evi terketmesinden sonra intikal eden olayda, mağdurun anal raporunda bulguya rastlanılmamasına, mağdurun soruşturmadaki ilk beyanı sırasında hazır bulunan ve katılan ....ile de görüşme yapan uzman adli psikolog ...."ın 12.11.2012 günlü raporundaki katılana ilişkin gözlem ve tespitlere, katılan ..."nın bu olayın intikalinden önce sanık hakkında hırsızlık suçundan bulunduğu şikayetin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararla sonuçlanmasına, aşamalarda katılan tarafından eve dönmesini sağlamak amacıyla iftira atıldığına dair suçu inkara yönelen sanık savunmalarına, tanıkların beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre; sanığın savunmasının aksini gösterir mağdurun hiç bir yan delille desteklenmeyen soyut beyanından başka cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, müsnet suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafii, katılan .... ile katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre sanık hakkında YAKALAMA EMRİNİN KALDIRILMASINA ve İNFAZIN DURDURULMASINA, bu yakalama emrine istinaden sanık cezaevine alınmış ise TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı halde takdirde derhal salıverilmesinin temini için mahalline müzekkere yazılmasına, 30.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi