Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/10662 Esas 2010/141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10662
Karar No: 2010/141
Karar Tarihi: 19.01.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/10662 Esas 2010/141 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/10662 E.  ,  2010/141 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı 3.kişi vekili, ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından, 22.08.2006 tarihinde davacı şirkete ait işyerindeki malların haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı alacaklı vekili, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, haciz adresinin borçlu ile ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3.kişinin İİK"nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı taşınır mala ilişkin istihkak davasıdır.
    Dava konusu takip dosyası içeriğinden, borçlunun borç kaynağı bonoda ve takip adresi olarak belirtilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste bulunamadığı,alacaklı tarafından tesbit edilen haciz adresine gidildiğinde ise hazır bulunan işçinin, işyerinin borçludan devir alındığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. İİK’nun 8.maddesi gereğince icra tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli belge niteliğindedir.
    Öte yandan davacı şirket ile borçlu arasında organik bağ bulunduğu,haciz adresine borcun doğumundan sonra nakil kararı aldığı ve aynı adreste halen borçlunun ortak olduğu bir şirket tarafından faaliyete devam edildiği anlaşılmaktadır.
    Tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, haciz adresindeki işyeri borçluya ait iken, borcun doğumundan sonra organik bağ içerisinde bulundukları davacı şirkete devir edildiği, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile yapılan bu devrin davalı alacaklının haklarını etkilemeyeceği açıktır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 19.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.