Tebliğname No : 14 - 2012/59363
MAHKEMESİ : İstanbul 39. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/10/2011
NUMARASI : 2005/480 (E) ve 2011/786 (K)
SUÇ : Kişi hüviyet veya sıfatına ilişkin yalan beyan bulunma, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma

İddianamedeki tavsife ve oluşa uygun kabule göre, kardeşinin kimlik bilgilerini kullanan ve işlediği iddia olunan hırsızlık suçu nedeniyle kardeşi A.. A.. hakkında dava açılmasına sebebiyet veren sanığın, kardeşi A.. A.."un talimatla alınan 25.07.2006 günlü beyanında, ağabeyi İbrahim Halil"in işlediği bir çok suçta kendi kimlik bilgilerini kullandığını, suçun işlendiği 20.03.2005 tarihinde Silvan"da ilköğretim öğrencisi olduğunu ve İstanbul"a hiç gitmediğini belirtmesi üzerine, 18.02.2010 günlü oturumda gerçek isminin İ.. A.. olduğunu, yakalandığında kardeşi Ayetullah"ın kimlik bilgilerini kullandığını, halen de cezaevinde A.. A.. ismiyle tutuklu olduğunu itiraf ettiği ve 15.08.2011 tarihli parmak izi incelemesi sonunda, hakkında dava açılan kişinin sanık İ.. A.. olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla; sanığa yüklenen “başkasına ait kimlik bilgilerini kullanmak” suçunun en son işlendiği tarihin, sanığın gerçek kimlik bilgilerinin tespit edildiği 18.02.2010 tarihi olduğu ve bu tarihte yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK.nun 268. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, suç tarihinin 20.03.2005 olduğunun kabulüyle 765 sayılı TCK.nun 343/2. maddesinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son madde ve fıkrası uyarınca sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.