Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1370
Karar No: 2020/714
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/1370 Esas 2020/714 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Ticaret Mahkemesi'nde görülen bir tazminat davasında, müvekkilinin vefat ettiği trafik kazasında davalının tam kusurlu olduğu ve davacıların maddi ve manevi zarar gördüğü iddia edilmiştir. Maddi tazminat talebi konusuz kalmış, manevi tazminat talepleri ise kısmen kabul edilmiştir. Temyiz eden davalıların sair itirazları incelenmemiş, ancak mahkemenin davadan feragat kararı vermesi nedeniyle, manevi tazminat davalarından feragat nedeniyle yerel mahkemece bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 6100 sayılı HMK'nın 311. madde hükmü uyarınca feragatın kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu, aynı Kanun'un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, davadan feragatın ise karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkün olduğu ve mahkemenin davadan el çektiği müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremeyeceği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 6100 sayılı HMK'nın 311. maddesi, 309/2. maddesi ve 310. maddesi.
17. Hukuk Dairesi         2019/1370 E.  ,  2020/714 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerden dolayı; konusuz kalan maddi tazminat davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili asıl davada davalılardan ..."nın maliki olduğu, diğer davalı ..."nın ise sevk ve idaresindeki tır ile müteveffa ..."ın sevk ve idaresindeki aracın karıştığı trafik kazasında müvekkillerinin murisi ..."ın vefat ettiğini, kazada davalı ..."nın tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin murislerinin desteğinden yoksun kaldığını, maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkili ..."ın karnındaki cenin hakkında tam ve sağ doğumun gerçekleşmesinden sonra maddi ve manevi tazminat talepleri ile diğer haklarını saklı tuttuklarını belirterek, davacılardan ... ve ... için 5.000,00"er TL maddi, 50.000,00"er TL manevi tazminatın, diğer davacılar... ve ... için ise 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini (davalı ... şirketinin sadece maddi tazminattan ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olmak üzere), birleşen dosyada ise, haksız fiil tarihinde anne karnında olan ve sonradan dünyaya gelen davacı ... için 5.000,00 TL maddi, (sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitleri ile sınırlandırılarak) ve 50.000,00 TL manevi tazminatın (sigorta şirketi hariç) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde; davanın reddini savunmuştur.
    Yapılan yargılama sonucu, yerel mahekemece verilen, davacıların maddi tazminat talebi konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, asıl dosya davacılarının manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı ... için 40.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 30.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden (03/05/2013) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, birleşen dosyada ise davacı ..."ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 30.000,00 TL manevi tazminatın birleşen dava tarihinden (27/05/2014) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, dair verilen hükmün davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi sonucunda, Dairemizin 20.12.2018 tarih ve 2018/3235 E., 2018/12599 sayılı kararı ile birleşen dava davacısı asıl ..."a (...’a velayeten) ihtarlı tebligat çıkartılarak, küçük ...’a velayeten açılan davada Av. ..."ün manevi tazminat davasından feragatine icazet verip vermediği konusunda beyanı alınmak suretiyle, tebligat parçası ve alınan cevap eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiş, yerel Mahkemece; Dairemiz çevirme kararı davacı asıl ..."a tebliğe çıkartılmak suretiyle, davacı küçük Hüseyin için manevi tazminat yönünden feragate icazeti olup olmadığını bildirmesi aksi halde; feragate icazet vermediğinin değerlendirileceği şeklinde, 2 hafta süreli ihtaratta bulunulduğu, adı geçen davacının tebliğ evrakında belirtilen hususta herhangi bir beyan sunmadığı, davacılar vekilinin ise, davalılar ... ve Memet 22.5.2015 tarihinde manevi tazminatları ödediğinden taraflarının kararı temyiz etmeyeceklerini belirterek feragat ettiklerini, bu beyana göre işlem yapılmasını beyan ettiği görülmüştür.
    Eldeki dosyada davacılar vekili karardan sonra dosyaya sunduğu 25/05/2015 tarihli dilekçede manevi tazminat talepleri ile ilgili olarak davalı tarafça zararları giderildiğinden davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, Sincan 3. Noterliğinin 15.05.2013 tarih ve 7737 yevmiye nolu vekaletnamesinden, davacılar vekilinin davadan feragate yetkisi olduğu, birleşen dosya davacısı küçük ... yönünden ise yasal temsilcisi ..."ın feragata icazetinin bulunduğu anlaşılmıştır.
    Feragat 6100 sayılı HMK"nın 311. madde hükmü uyarınca kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun"un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun"un 310. maddesi uyarınca davadan feragat, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür. Mahkeme davadan el çektiğinden, karar ortada durduğu müddetçe, davayı yeniden ele alıp, feragat nedeniyle bir karar veremez. Bu itibarla, manevi tazminat davalarından feragat nedeniyle yerel mahkemece bir karar verilmesi gerektiğinden, bunun sağlanabilmesi için hükmün öncelikle bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."ya geri verilmesine 04/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi