Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5068
Karar No: 2021/6909

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/5068 Esas 2021/6909 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2021/5068 E.  ,  2021/6909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü ve kusur belirlemesi ile kadın lehine hükmedilen nafakalar ve maddi tazminat yönünden yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, kadının agrasif bir yapıya sahip olduğu, eşine karşı hakaret ve tehditlerde bulunduğu, ailesini ve eşini benimsemediği, evlilik birliğinin yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği, sürekli kötü davrandığını, erkeğin annesi ve kendisi ile kadın arasında yaralama suçundan dolayı ... 3 Asliye Ceza Mahkemesinde davalarının bulunduğu, kadının tam kusurlu, erkeğin ise kusursuz olduğu kabul edilerek; kadının boşanma davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile boşanmaya ve fer"ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesinin bu kararına davalı-karşı davacı kadın tarafından her iki boşanma davası ve ferileri yönünden, istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince erkeğin tanık beyanlarında yer alan ifadelerin duyuma dayalı ve soyut olduğu, her ne kadar erkeğin annesi, tanık olarak ifadesinde kadının bıçakla kendisini yaraladığını beyan etmiş ise de ilk derece mahkemesince bu olay nedeniyle açılan ceza davası ve diğer deliller kadın aleyhine değerlendirilerek kadına bir kusur yüklenmediği, davacı-karşı davalı erkek tarafından istinaf kanun yoluna da başvurulmadığı, ilk derece mahkemesince kadına yüklenen kusurlu davranışların bildirilen delillerle ispatlanmadığı, davacı-karşı davalı erkeğin bağımsız konut tesis etmediği ve annesinin müdahalesine sessiz kaldığı, davacı-karşı davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile hükmün tamamen kaldırılarak erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine ilişkin hüküm kurulmuş, kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince verilen bu karar, davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının boşanma davası, kusur belirlemesi, nafakalar ve kadın lehine hükmedilen maddi tazminat yönünden temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; erkeğin bölge adliye mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları karşısında kadının da tanık olarak dinlenen kayınvalidenin beyanında da belirttiği üzere kayınvalidesi ile birbirlerini karşılıklı olacak şekilde yaraladıkları ve olay anında yanlarına gelen eşine de tekme attığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesince kadına bu kusurların yüklenmediği ve erkeğin istinaf yoluna başvurmadığı gerekçesi ile kadına bu kusurların yüklenemeyeceği belirtilmiş ise de ilk derece mahkemesince delillerin değerlendirilmesi aşamasında ceza dosyasına da yer verildiği, kusur durumunda bu vakaların da dikkate alınarak kadının kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Bu kusur belirlemesine göre erkeğin istinaf yoluna başvurmamış olması kadın lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz. Hal böyle iken taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-karşı davalı erkek de dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, erkeğin boşanma davasının da kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilecek yerde, yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir. Ne var ki, bu husus temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir.
    2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu davacı- karşı davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    4-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda taraflar eşit kusurludur. Eşit kusurlu eş yararına maddi tazminata (TMK m. 174/1) hükmedilemez. O halde davalı kadının maddi tazminat talebinin reddine karar verilecek yerde yanılgılı kusur belirlemesi sonucu kabulü doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
    5-Bölge adliye mahkemesi tarafından kadının SGK kaydına göre aylık asgari ücret düzeyinde gelirinin bulunduğu ancak asgari ücretin kendisini yoksulluktan kurtarmayacağı gerekçesi ile kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de 2018 yılından kolluk tarafından yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre erkeğin erkek kuaför dükkanı çalıştırdığı, aylık 2500-3000 TL. civarında gelirinin bulunduğu belirtilmiş olup, erkeğin çalıştırdığı dükkanın mülkiyetinin kendisine ait olup olmadığı, kira giderinin olup olmadığı güncel gelirinin ayrıntılı şekilde araştırılarak kadın ile gelirlerinin denk olup olmadığı hususunun değerlendirilerek yoksulluk nafakası (TMK m. 175) istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün yukarıda 3., 4. ve 5. bentlerinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2021 (Çar.)























    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi