Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6303
Karar No: 2009/1688
Karar Tarihi: 10.02.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/6303 Esas 2009/1688 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/6303 E.  ,  2009/1688 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 7. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 20/02/2008
    NUMARASI : 2006/279-2008/30

    Davacılar murisinin, ölümünün iş kazasından kaynaklandığının tesbitiyle, iş kazası sonucu ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacılar ile davalılardan Kurum vekillerince istenilmesi ve davacılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.02.2009 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar vekili Avukat T.T. ile davalılardan T.Tarım Kredi Koop. vekili Avukat O.G., Kurum vekili Avukat K.C. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    Dava nitelikçe davacılar murisinin 16.10.1996 tarihinde ölümünün iş kazasından kaynaklandığının tespiti ile davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümü nedeniyle eş ve çocukların manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece olayın çalışma saatleri dışında meydana geldiği ölümle yapılan iş arasında illiyet bağının bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacılar ve davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacıların iş kazasının tespiti ve manevi tazminat istemine ilişkin davalarının birlikte açıldığı ve sonuçlandırıldığı görülmektedir.
    HUMK’nun 46.maddesi uyarınca yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için aralarında bağlantı bulunsa bile davaların ayrılmasına , davanın her safhasında karar verilebilir. Yine aynı yasanın 77.maddesinde Mahkemenin yargılamayı, mümkün olduğunca hızlı ve bir düzen içerisinde seyretmesini sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir.
    İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı yasanın 11.maddesinden (5510 sayılı yasanın 13.maddesinden) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre, iş kazası, a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının, iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin, sigortalı olması, 2) sigorta olayının, maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunludur.
    İş kazası olduğunun tespiti davasının sonucunu bekleyecek olan manevi tazminat davasında ise olayın oluş şekli, müterrafik kusur oranları, husule gelen elem ve ızdırabın derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, paranın satın alma gücü, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriği ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimi, hak ve nesafet kuralları esas alınır
    Bu durumda; her iki dava için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar birbirinden tamamen farklıdır. Her iki davanın ayrılması yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.02.2007 gün ve 2007/21-69E, 2007/55K sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Somut olayda sigortalının çalışma odası ile yatakhanelerinin bitişik olduğu, teftişin çalışma odasında sürdürüldüğü ve ölüm olayının da bu alanda gerçekleştiğinin dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden belli olmasına, yapılan işin niteliği ve olağan çalışma şekline göre çalışmanın mesai saatleri ile sınırlı olmadığının bilinen bir olgu olmasına, olay tarihi itibarıyla 506 sayılı yasanın 11.maddesi koşullarının mevcut bulunduğunun dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmasına göre, olayın iş kazası olduğu göz ardı edilerek karar verilmiş olması da isabetsizdir. Ölüm olayında tarafların kusur durumlarının ayrılacak davada değerlendirilmesi gerektiği ortadadır.
    Mahkemenin bu maddi ve hukuksal olguları ve özellikle ölüm olayın iş kazası olarak kabulü için yasanın aradığı koşuların somut olayda gerçekleştiği gözetilmeksizin, ayrı ayrı açılıp görülmeleri gereken birbirinden tamamen farklı iki davayı bir arada görmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacılar ile davalı kurum avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar  yararına takdir edilen 625.00 TL. duruşma Avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 10.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi