Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10540 Esas 2016/10650 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10540
Karar No: 2016/10650
Karar Tarihi: 14.11.2016

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/10540 Esas 2016/10650 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/10540 E.  ,  2016/10650 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davada ... 22. Asliye Hukuk ve ... 5. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Asıl dava alacak istemine, karşı dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir.
    ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekâlet ilişkisinde kaynaklandığı ve davalının tüketici sıfatına haiz olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
    ... 5. Tüketici Mahkemesince ise, tarafların tüketici tanımına uymadıkları ve uyuşmazlıkta tüketici işleminden söz etmenin mümkün olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
    28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 2. maddesi uyarınca "Her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamalar" bu Kanun kapsamındadır. Kanunun 73/1. maddesi uyarınca, bu kanun kapsamından doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.
    6502 sayılı Kanunun 3/1. maddesinin (k) bendinde: Tüketici, "Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden" gerçek veya tüzel kişi; maddenin (l) bendinde de: Tüketici işlemi mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına hareket eden kişilerle tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem" olarak tarif edilmiştir.
    Bu nedenlerle, mal veya hizmet alımına dair bir ilişkinin Tüketici Kanunu kapsamında kabul edilebilmesi için, satıcı/sağlayıcı kişinin "Ticari veya mesleki amaçla hareket eden" bir kişi, mal veya hizmet alan kişinin ise ticari veya mesleki amaçla hareket "etmeyen" bir kişi olması ve taraflar arasında sözleşme veya hukuki işlem bulunması gerekmektedir.
    Asıl davada; davacı ile davalı arasında vekâlet sözleşmesi gereğince dava açılması amacıyla ve dava masrafı olarak ödenen paranın davada harcanmadığı halde iade edilmediği iddia edilen miktarının iadesi; karşı davada ise manevi tazminat isteğinde bulunulmuştur. Somut olayda, davalı-karşı davacı avukat olup mesleki amaçla hareket ettiğinden 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 14/11/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.