Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1264
Karar No: 2019/3974
Karar Tarihi: 21.06.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1264 Esas 2019/3974 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2018/1264 E.  ,  2019/3974 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma sonrası yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davalıların davacı şirkete 11.08.2014 tarih 278551 numaralı 356.909,11.-TL bedelli faturadan bakiye 143.870,00.-TL borçlu olduklarını, ödeme yapılmadığından faiziyle birlikte 147.482,52.-TL alacağın tahsiline yönelik ... İcra Müdürlüğü"nün ... Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine, davalı - borçluların haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduklarını, itirazdan sonra 100.00,00.-TL ödeme yapıldığını ileri sürerek, davalı - borçluların itirazlarının iptalini ve haksız itirazları nedeniyle %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereği, davanın sadece yetkili kılınan İstanbul mahkemelerinde görülebileceğini, mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği gibi 100.000,00.-TL ödeme yapıldığını, daha sonra kalan 43.870,88.-TL"nin de davacı şirketin banka hesabına yatırılmak suretiyle asıl alacağın ödendiğini, takip öncesi temerrüt şartları oluşmadığından faiz talebinin doğru olmadığını savunarak, davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın yargılamasının devam ettiği sırada, davalı tarafın icra takibinin konusunu oluşturan ana parayı ödediğinin anlaşıldığı gerekçesiyle konusuz kalan bu husus hakkında karar verilmesine yer olmadığına, takibin 5.380,71.-TL faiz alacağı üzerinden devamına karar verilmiş, hükmün davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.03.2017 tarih ve ... Esas - 2017/1749 Karar sayılı ilamıyla "Dava faturaya dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine, itirazın iptaline ilişkindir. Davalı borçlu tarafından asıl alacağın 100,000.-TL"si dava tarihinden önce, 43.870,88 TL"si ise dava tarihinden sonra ödenmiştir. Davacı alacaklı takip talebinde işlemiş faiz talep etmiştir. Mahkemece, öncelikle davalının TBK."nın 117. maddesi gereğince takip tarihinden evvel temerrüde düşürülüp düşürülmediği araştırılarak, temerrüde düşürülmemiş ise takip tarihinden öncesi için istenilen faiz isteminin reddine karar verilmesi gerekir. Diğer yandan dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin, icra müdürlüğünce infaz sırasında nazara alınacağı dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, kararın bu yönden de kazanılmış haklara dikkat edilerek hüküm kurulmak üzere bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre dava tarihi itibariyle davacı tarafın 43.870,00 TL anapara alacağı bulunduğu,temerrüdün oluştuğunun usulüne uygun şekilde ispat edilemediği, dava sonrasında yapılan ödemelerin ise icra dairesince infaz aşamasında gözetileceği, alacak likit olmadığından icra-inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
    1-Davalı borçlu lehine verilen vekalet ücreti A.A.Ü.T.’ ne uygun olduğundan davacı vekilinin buna yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine yapılan 28.10.2014 tarihli takip talebinde 143.870,00-TL asıl alacak ve 3.612,52-TL işlemiş faiz talep edilmiş ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi talep edilmiştir. Davalı-borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edilmiş olmasına rağmen 24.11.2014 tarihinde 100.000,00-TL ödeme yapılmıştır. Davacı-alacaklı yapılan bu ödemeyi 143.870,00-TL asıl alacaktan düşerek geriye kalan 43.870,00-TL asıl alacak ve takip öncesi işlemiş faiz 3.612,52-TL olmak üzere toplamda 47.482,52-TL alacak için itirazın iptali davası açmıştır.Bu dava hakkında mahkemece verilen 05.11.2015 tarihli ilk karar Dairemiz tarafından bozularak davacı-alacaklının davalı- borçluyu takip öncesi temerrüde düşürüp düşürmediğinin araştırılması ve ayrıca dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin, icra müdürlüğünce infaz sırasında nazara alınacağının dikkate alınması gerektiği yönünden bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan tahkikatta davacı-alacaklının davalı-borçluyu takip öncesinde temerrüde düşürmediği anlaşıldığından davacı-alacaklının takip talebinde yer alan 3.612,52-TL işlemiş faizin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece daha sonra kurulan temyize konu 06.12.2017 tarihli hükümde davalı-borçlunun itirazının 43.870,00-TL için iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine,davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kurulan hüküm davacının alacağının dava tarihi itibariyle 43.870,00-TL asıl alacak olduğunun tespitinde herhangi bir isabetsizlik olmasada bu asıl alacağa hangi tarihten itibaren ticari temerrüt faizi uygulanacağının belirtilmemesi hükmün icrasında tereddüt doğuracaktır.
    Yukarıda açıklandığı gibi, davacının takip talebinde asıl alacağın 43.870,00-TL olduğu, davalı tarafından yapılan 100.000,00-TL ödemenin asıl alacaktan düşüldüğü anlaşıldığından hüküm altına alınan 43.870,00-TL için herhangi bir faiz ödemesi yapılmadığından mahkemece hüküm altına alınan 43.870,00-TL ‘ye takip tarihi olan 28.10.2014 tarihinden itibaren ticari temerrüt faizinin uygulanması gerektiği belirtilmesi gerekirken eksik bırakılması doğru görülmemiştir.Ayrıca bozma kararımızda işaret edildiği gibi hükümde davalı borçlu tarafından davacı alacaklıya yapılan 43.870,00-TL ödemenin hükmün icrası sırasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınması gerektiğinin hükümde yer almaması da yerinde değildir.Ayrıca borç muayyen olup davacı alacaklı lehine hükmolunan miktar üzerinden hesaplanarak icra inkar tazminatı verilmesi gerekirken bu talebin reddi de doğru değildir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere davacının davalı-alacaklı lehine hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 21/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi