7. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9970 Karar No: 2021/1259 Karar Tarihi: 02.02.2021
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/9970 Esas 2021/1259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yerel mahkeme tarafından suça sürüklenen çocuk hakkında cezalandırma kararı verildi. Ancak temyiz sonucu yapılan incelemede; suça sürüklenen çocuk lehine olan düzenlemelerin yer aldığı yasanın etkisi altında verildiği belirtildi. Bu nedenle, yerel mahkemenin yasal koşulların oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapması gerektiği belirtildi. Kararda, suça sürüklenen çocuk hakkında cezalandırma kararı verilirken bazı hukukî eksiklikler yaşandığı belirtildi. Bu eksiklikler şunlar; ek savunma hakkı tanınmadan cezalandırılması, sosyal inceleme raporu alınmadan veya inceleme yaptırılmadan hüküm tesisi, kamu zararı hesabının eksik yapılması ve takdiri indirim uygulanırken yanlış madde referansı kullanılması. Bu nedenle kararın bozulmasına karar verildi. Kararda bahsedilen yasalar; 7242 sayılı Yasa, 5607 sayılı Yasa, 5237 sayılı TCK, ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'dur.
7. Ceza Dairesi 2019/9970 E. , 2021/1259 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin suça sürüklenen çocuk lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu, Kabule göre de; 1- Suça sürüklenen çocuk hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18 madde ve fıkrası uyarınca cezalandırılması istemi ile dava açıldığı halde, 5271 sayılı CMK"nun 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan 6545 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanunun 3/18. maddesi yollaması ile 3/5, 3/10 maddeleri uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi, 2- 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi karar yerinde gösterilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, 3- Suça sürüklenen çocuğa 5607 sayılı Yasaya muhalefet suçundan doğan ve kamu zararı olarak kabul edilen dava konusu eşyanın ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanununun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yakalama mahkemesinde alınan savunmasında eşyanın gümrüklenmiş değeri olan miktarın kamu zararı olduğu belirtilerek zararı gidermediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4- Suça sürüklenen çocuk hakkında takdiri indirim uygulanırken uygulama maddesi olarak TCK"nun 62/1. madde ve fıkrası yerine TCK"nun 62. maddesinin gösterilmesi suretiyle CMUK"nun 232/6. maddesine muhalefet edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.