11. Hukuk Dairesi 2016/13596 E. , 2016/9388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/01/2014 tarih ve 2013/81-2014/55 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu noksanlıkların giderilerek dosyanın gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkili ile davalının ... Isıtma Ltd. Şti. isimli şirketi kurduklarını, davalının şirket müdürü olduğunu, şirketin kuruluşu sırasında dava dışı ..."in iç ortak olarak yer aldığını ve şirkete mal alımı için 3. kişi ... lehine 150.000 TL değerinde ipotek tesis ettiğini, şirketin demirbaşlarını da alarak şirketin kullanımına bıraktığını, son derece iyi bir performans sergilerken birden bire davalının 2012 yılı Eylül ayında hiçbir gerekçe olmadan şirketin faaliyetlerine son verdiğini, bu sırada özellikle .... tarafından ipotek tesis edilen ...L"e olan borcun ödenmediğini ve ..."in işbu teminat mektubu karşılığını ödemekle yükümlü kaldığını, davalının hem iç ortağa hem de müvekkiline özellikle zarar vermek için diğer ticari borçlarını ödediğini, şirketin tüm emtialarını, demirbaşlarını bilinmeyen bir yere götürdüğünü, davalının bu eylemlerinin yasanın hem ortaklara hem de özellikle müdürlere yüklediği görevlere aykırı olduğunu, şirketin vermesi gereken beyannameleri vermesi, takip etmesi gereken alacakları takip etmesi ve yeniden faaliyete geçmesi gerektiğini ileri sürerek, müdür yerine şirkete kayyım atanmasını, davalının şirkete vermiş olduğu zarar bilinemediğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000 TL tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, husumet itirazında bulunmuş, davanın dava şartı yokluğundan usulden ve ayrıca yerinde olmaması nedeniyle esastan da reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davada ileri sürdüğü sebeplerle, müdürün azli ile şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında şirketin sicil kaydının re"sen terkin edilerek şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Asıl dava, şirket müdürü yerine şirkete kayyım atanması ve müdür olan davalının sorumluluğuna dayalı tazminat, birleşen dava ise, müdürün azli ile şirkete kayyım atanması istemlerine ilişkin olup, mahkemece yargılama sırasında şirketin sicil kaydının re’sen terkin edilerek tüzel kişiliği sona erdiğinden davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Ancak, Dairemiz 2014/9560 E- 2014/17437 K. sayılı geri çevirme ilamında da belirtildiği üzere davacı tarafa, davalı şirketin TTK"nın geçici 7/son ve 547. maddesi uyarınca ihyası için mehil ve yetki verilerek, şirketin ihyasına karar verilmesi ve şirketi temsilen tasfiye memuru atanması halinde tasfiye memuru ya da tasfiye memuru tarafından atanacak vekil huzuru ile yargılamaya devam edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın asıl ve birleşen davada davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.