11. Hukuk Dairesi 2016/57 E. , 2016/9382 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09/06/2015 tarih ve 2014/358-2015/552 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalılardan ..."ın 16/05/2013 başlangıç tarihli, ... no’lu .. Devlet Destekli ... Sigortası Poliçesi ile .., .., .., 13183 ada 272 parselde kayıtlı 7,54 dekarlık serasının ürün ve çelik konstrüksiyon olmak üzere ayrı ayrı sigorta bedelleriyle müvekkili şirkete sigorta ettirdiğini, diğer davalı ... Bankası A.Ş"nin ise, poliçede dain-i mürtehin sıfatını haiz olduğunu, sigortalı serada fırtına hasarı ihbarı neticesinde yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda 128.180,00 TL sigorta bedelli konstrüksiyonda % 3 oranında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini, zararla ilgili olarak davalı bankaya 21/08/2013 tarihinde 3.845,40 TL tazminat ödendiğini, dava konusu olayda seradaki çelik konstrüksiyon zararlarıyla ilgili olarak ödenecek tazminatın hesaplanmasında yanlışlık yapıldığını, poliçedeki muafiyetin ve müşterek sigorta oranlarının göz önünde bulundurulmadığını, toplamda 2.819,96 TL fazladan ödeme yapıldığını ileri sürerek, 2.819,96 TL"nin 21/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Bankası A.Ş. vekili, husumet itirazında bulunmuş, davacı ile diğer davalı arasındaki sigorta ilişkisinde müvekkili bankanın aracı konumunda olup, ... tarafından iletilen talimatları yerine getirmekten başka bir fonksiyonunun olmadığını, müvekkili bankanın dain-i mürtehin sıfatını haiz olduğunu ancak, dava konusu olayda bu sıfat kapsamında hiçbir tasarrufta bulunulmayıp, sadece davacının havale talimatının yerine getirildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, kendisine ... Bankası vasıtası ile 3.845,00 TL hasar bedeli ödendiği ancak, bu para ile oluşan hasarı tamir ettiremediğini, ödenen bedelin düşük olduğuna dair itirazının da bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı sigortalıya fazla ödeme yaptığının anlaşıldığı, davalı bankanın ise, davacının ödediği bedeli tahsil etmediği, davacının bedeli kime ödemiş ise ondan geri isteyebileceği gerekçesiyle, davalı banka aleyhine açılan davanın HMK’nın 114/d ve 115/2 maddeleri uyarınca husumet yokluğundan usulden reddine, davalı ... .. aleyhine açılan davanın kabulü ile, 2.819,96 TL’nin 21/08/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle davalı .....’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ... Devlet Destekli ... Sigorta Poliçesi kapsamında fazla ödenen hasar bedelinin istirdadı istemine ilişkin olup, yukarıda özetlendiği şekilde karar verilmiştir. Ancak, mahkemece davalı banka yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş ise de, davalının poliçede dain-i mürtehin olarak yer aldığı ve hasar bedelinin de bu nedenle davacı tarafından davalı bankaya dain-i mürtehin kaydıyla yatırıldığı anlaşıldığından fazla ödendiği tespit edilen hasar bedelinin tahsilde tekerrür olmamak üzere davalılardan tahsiline karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davalı banka yönünden davanın husumetten reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.