7. Hukuk Dairesi 2021/5629 E. , 2021/3102 K.
"İçtihat Metni"7. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/04/2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, dava konusu 38 ada 27 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, öncelikle davanın reddine karar verilmesini, mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim yoluyla giderilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, satışın ortaklar arasında yapılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen ilk kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2013/13616 Esas, 14905 Karar sayılı ilamıyla, ilamda yazılı gerekçeyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne ve dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
1) Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı Hazine vekilinin aşağıdaki (2) numaralı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi; karar ve ilam harcının ise dava konusu taşınmazın satış bedeli üzerinden hesap edilip taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekir. Ayrıca mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının, satış bedelinin ne şekilde paydaşlara paylaştırılacağının, karar ve ilam harcının paydaşlardan hangi oranda tahsil edileceğinin hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir.
Öte yandan; taraflar arasında Hazinenin bulunması halinde ise; 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Somut olayda; mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmasa da, hükümde satış bedeli üzerinden hesaplanacak binde 11,38 oranında karar ve ilam harcının davalı Hazine dışındaki paydaşlardan tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında tahsil edileceğinin belirtilmemesi doğru görülmemiştir. Ne var ki, anılan husus kararın bozulmasını gerektirmiş ise de yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bent uyarınca davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm sonucunun 8. bendi hükümden çıkarılarak yerine, “492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca taşınmazın satış bedeli üzerinden binde 11,38 oranında harç alınmasına, Hazine harçtan muaf olduğundan Hazinenin payına düşen harç miktarı ile peşin harç çıkarıldıktan sonra kalan harcın Hazine dışındaki paydaşlardan tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınmasına” cümlesinin yazılmasına, hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7. maddesi gereğince DEĞİŞTİRİLMİŞ ve DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 23.11.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.