9. Hukuk Dairesi 2021/411 E. , 2021/4780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, işsizlik maaşı, aylık ücret, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 07.07.2015 tarihli ilâmıyla, mahkemece, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığının kabul edildiği ancak dava dilekçesinde talep sonucu açık olmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/2. maddesi gereğince, davacı tarafa bir haftalık kesin süre verilerek, dava konusu edilen her bir alacak yönünden talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi istenilerek, neticeye göre yapılacak değerlendirmeyle sonuca gidilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı ile davalılar vekilince temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 27.11.2018 tarihli ilamı ile, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu"nun 23. maddesinin üç numaralı alt bendinde "toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışanların münhasıran yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri" gelir vergisinden; 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu"na ekli (2) sayılı tabloda, "Toprakaltı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan işçilerin yeraltındaki çalıştıkları günlere ait ücretleri ve primlerinin ödenmesinde düzenlenen kağıtlar" damga vergisinden istisna tutulduğu, somut olayda ise, aylık ücret miktarına yönelik uyuşmazlığın çözümünde, tespit edilecek aylık net ücretin brüt tutarının belirlenmesinde, davacı işçinin yer altı çalışanı mı ya da yer üstü çalışanı mı olduğu hususunun aydınlığa kavuşturularak, yukarıda açıklanan kanun maddelerinin uygulanmasının mümkün olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği ve fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları bakımından ise, davanın belirsiz alacak davası türünde açıldığının ve dolayısıyla dava açılmasıyla anılan alacakların tümü için zamanaşımının kesildiğinin dikkate alınmayarak, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasına itibar edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle ikinci defa bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili ve davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece 27.11.2018 tarihli bozma ilamına uyularak bilirkişiden yeniden rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyaya 07.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi ek raporu sunulmuştur. 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda, 07.01.2020 havale tarihli raporda hesaplamalarda maddi hata olduğu bu nedenle yeniden hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine rağmen, 07.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda hesaplanan miktara göre fazla çalışma ücreti alacağının hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297 ve 298. maddelerinin açık hükmü gereği gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturacak şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Ayrıca, Mahkemece gerekçeli kararda hükme esas alındığı belirtilen 08.01.2020 havale tarihli bilirkişi ek raporunda fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanırken imzasız ücret bordrolarına göre 2.687,78 TL ödeme yapıldığı belirtilerek, bu miktar mahsup edilmiş ise de, 07.01.2020 havale tarihli bilirkişi raporu ile bozma ilamı öncesi alınan bilirkişi raporunda mahsup edilen miktarın 1.897,37 TL olduğu görülmektedir. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, imzasız ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödemesi olan dönemleri ve miktarları ayrıntılı olarak tablo halinde gösteren, denetime elverişli ve açıklayıcı bir ek rapor aldırılarak, fazla çalışma ücreti alacağından mahsup edilecek miktarın net mi, brüt mü olduğu da belirlenerek yeniden hesaplattırılmasıdır.
Öte yandan ücret alacağı yönünden de, Mahkemece 07.11.2014 tarihli ilk kararda 79,00 TL ödenmeyen ücret alacağına hükmedilmiş ve bu karar davacı tarafça temyiz edilmemiştir. Buna göre davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak gözetilmeksizin bozma sonrası brüt 445,67 TL ücret alacağına hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 24.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.