Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12115
Karar No: 2016/9377
Karar Tarihi: 06.12.2016

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/12115 Esas 2016/9377 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/12115 E.  ,  2016/9377 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 11/06/2015 tarih ve 2013/437-2015/251 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili asıl dosyada; davacının kömür satışı karşılığı ...Ticaret"ten çek aldığını, bu çekin ...i Bankası ... Şubesi 625368 nolu hesaba yönelik 0102066 nolu olup 25/03/2005 tarih ve 150.000,00 TL bedelli olarak ... adına düzenlenerek davacıya verildiğini, ancak çekin davacının elindeyken bilinmeyen bir şekilde kaybolduğunu, davacının çekin yetkili hamili olduğunu iddia ederek çekin iptaline karar verilmesini,birleşen 2007/230 esas sayılı dosyada ise; mahkemenin işbu çekin iptali amacıyla açılan dava dosyasında TTK uyarınca istirdat davası açmak için kendilerine süre verildiğini, müvekkilinin çekin yetkili hamili olduğunu, bankaya vermek üzere imzalamış şekilde yedinde bulundurmakta iken çekin kaybolduğunu,çekte davacıya ait imzanın davalıya ciroyu, çekteki hakkı temlik içermediğini, 3. şahıs davalı ile davacının hiçbir hukuki ve fiili bağı, tanışıklarının bulunmadığını, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davacının bu çekin keşidecisi olmadığını, bahsi geçen banka hesabının kendisine ait olmadığını, bu nedenle çeke ödeme yasağı koyduramayacağını, çekin menfi tespitini veya çek yerine kaim olacak karar istenebileceğini, ancak çekin kayıp olmadığını, davacının bu çeki davalıya aralarındaki para alışverişinden dolayı verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak, davaya konu çek yaprağının örneği ve tüm dosya kapsamı ile çek bir ödeme vasıtası olup, haksız olarak davacının elinden çıktığı, HUMK 288 ve devamı maddeleri gereğince senetle ispat zorunluluğunun bulunduğu, çek yaprağı üzerindeki ciroda imza ve yazının davacı "..."e" ait olduğu, davalının çekin kaybolma durumunun olmadığına, karşılıksız çıktığına ve çeki davacıdan aldığına dair yemin ettiği gerekçesi ile çek iptali davası yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığına, menfi tespit ve istirdat davasının reddine, İİK"nın 72/5. madddesi uyarınca 150.000,00 TL"nin %20"si oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- İİK 72/4 maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının alacaklı lehine sonuçlanması ve tedbir kararı ile alacağın tahsilinin gecikmesi halinde alacaklı yararına tazminata hükmolunabilir. Somut olayda davacı tarafından zayi nedeniyle açılan çek iptali davasında henüz çeki elinde bulunduranın bilinmediği zamanda ödeme yasağı verildiği, daha sonradan çekin ... tarafından icra takibine konulduğunun ortaya çıkması üzerine davacıya istirdat davası açmak üzere mehil verildiği, davacının da birleşen davada çek istirdadı davası açtığı, zayi nedeniyle iptal davasında verilen ihtiyati tedbir kararının, istirdat davası kesinleşinceye kadar geçerli olduğu, menfi tespit davası sırasında takibin durdurulması için verilen ihtiyati tedbir kararından farklı olduğu halde davalı yararına tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 06/12/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    (M)


    KARŞIOY

    Somut uyuşmazlıkta,
    ... Asliye 1. Hukuk Mahkemesi"nin 2005-25 esas sayılı dosyasında, 14.02.2005 tarihinde, dava konusu çekin zayii nedeniyle davacı ... tarafından çek iptali davası açılmış,
    Çek hamili olduğunu bildiren ..."un 10.03.2015 tarihli dilekçesi ile 25.03.2005 keşide tarihli çek üzerine konulan ödeme yasağının kaldırılması istenmiş,
    Çek iptali davasına ..."un müdahalesi üzerine aynı mahkemenin 2005/69 esas sayılı dosyasında bu kez davacı ... tarafından ... aleyhine 07.04.2005 tarihinde "çekin istirdadı ile Borçlu olmadığının Tespiti" istemli dava açılmış,
    ... 3. İcra Müdürlüğü"nün 2005/913 esas sayılı takip dosyasında 12.04.2005 tarihinde alacaklı ... tarafından borçlular ... ve ... aleyhinde icra takibi yapılmış,
    Ödeme emri tebliği üzerine Davacı ... tarafından 09.05.2005 günlü dilekçe ile 2005/25 esas sayılı dosyada ihtiyati tedbir ve icranın geri bırakılması istenmiş,
    Mahkemenin 10.05.2005 günlü kararı ile aynı mahkemenin 2005/69 esas sayılı dosyasındaki istirdat davasının kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Yargılama sonucunda, mahkemece istirdat ve menfi tespit davasının reddine, davalı alacaklı lehine İİK 72/4 maddesi gereğince tazminata hükmolunmuştur.
    Sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda, tedbir kararı ile alacağın tahsilinin gecikmediği, bu nedenle davalı yararına tazminata hükmedilmesinin koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile bu yönden yerel mahkeme kararı bozulmuş ise de; kabul şekli dosya içeriği ile uyuşmamaktadır.
    Zira, icra dosyasının incelenmesinde de görüldüğü üzere mahkemenin 10.05.2005 günlü tedbir kararı üzerine İcra Müdürlüğünce 10.05.2005 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu tarihten sonra icra dosyasında başkaca herhangi bir işlem yapılmamıştır.
    Davacının, 2005/69 esas sayılı dosyada açtığı dava İİK 72/1 maddesinde düzenlenen nitelikte bir davadır.
    Bu dosyadaki dava kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
    Tedbir kararının 2005/69 esas sayılı dosya yerine, 2005/25 esas sayılı dosyada verilmiş olmasının sonuca etkili bir yönü bulunmamaktadır.
    Zira tedbir kararı, 2005/69 esas sayılı dosya için verilmiş ve infaz edilmiştir.
    Bu durumda, tedbir kararı ile alacağın tahsilinin geciktiği sabit olup, yerel mahkeme kararı İİK 72 vd. maddeleri hükümlerine uygun bulunduğundan, kararın onanması yerine yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi