Davacı, 01.04.2002-03.10.2005 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalılığının iptaline, borcu olmadığının tespitine, SSK."dan emekli olması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Davacı, çakışan 1479 sayılı Yasa’ya tabi zorunlu sigortalı hizmetleri dışlanarak, 01.04.2002-03.10.2005 tarihleri arasında, 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalı olduğunun ve 04.10.2005 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa gereğince yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren, 1479 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ilk şekliyle, sigortalılığın oluşumu için, kendi ad ve hesabına bağımsız çalışma olgusunun gerçekleşmesi yanında, ayrıca, kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu da aramıştır. Bu kuruluşlara kayıt tarihi ise, sigortalılığın başlangıcı yönünden, yasal karine kabul edilmiştir. 04.05.1979 tarihinde yürürlüğe giren 2229 sayılı Yasa, Bağ-Kur’lu olabilme yönünden, söz konusu 24. maddenin öngördüğü meslek kuruluşlarına kayıtlı olma koşulunu kaldırmış, sadece yasanın temel ilkesi olan kendi ad ve hesabına çalışma koşulunun gerçekleşmesi durumunda, sigortalılığın oluşacağını yeterli görmüştür. Buna karşın, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı yasa bağımsız çalışanların sigortalı olabilmeleri yönünden vergi yükümlülüğünü öngörmüş, vergiden muaf olanların da kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıtlı olmaları durumunda yine sigortalı sayılacaklarını kabul etmiştir. Nihayet, 22.03.1985 yürürlük tarihli 3165 sayılı Yasa, sigortalılığa karine yönünden vergi kaydının, bu kaydın bulunmaması veya vergiden muaf olunması halinde, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kayıtlarının esas alınacağını belirlemiştir.
Davacının şahsi sicil dosyasının incelenmesinden, 31.10.1983 tarihli giriş bildirgesine istinaden, 01.08.1983 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescilinin yapıldığı, davacının 29.08.1983-15.12.1990; 26.08.1986-24.07.1991 ve 06.09.1991-25.10.2005 tarihleri arasında oda kaydı, 12.11.1986-04.03.1996 tarihleri arasında esnaf ve sanatkar sicil kaydı ve 01.08.1983-15.08.1985; 19.06.1986-29.12.1987 tarihleri arasında vergi kaydı bulunmaktadır. Ayrıca davacının, 07.12.1976-30.06.1977 ve 01.04.1979-02.05.1979 tarihleri arasında Sosyal Sigortalar Kurumu’na tabi aralıklı zorunlu sigortalılığı ve ihtilaflı dönem olan 01.04.2002-30.09.2005 tarihleri arasında da 506 sayılı Yasa’ya tabi isteğe bağlı sigortalılığı bulunmaktadır. Davacının ihtilaflı dönemde devam eden oda kaydı; 01.08.1983 tarihi itibariyle zorunlu Bağ-kur sigortalısı olarak önceden tescili ve 28.02.2002 tarihine kadar devam eden Bağ-kur prim ödemelerinin de bulunduğu ve bu dönemde zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğu açıktır.
Sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılığa cevaz verilmemiş olup çakışan sigortalılık olarak adlandırılan böyle bir durumda zorunlu sigortalılık ile isteğe bağlı sigortalılığın çakışması halinde aslolan zorunlu sigortalılık olduğundan zorunlu sigortalılığa değer verilerek sorun çözüme kavuşturulmaktadır. O halde davacının ihtilaflı dönemde zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğunun kabulü gerekir.
Yapılacak iş, davacının 01.04.2002-30.09.2005 tarihleri arasında zorunlu Bağ-kur sigortalısı olduğu esas alınarak, Bağ-kur’a prim borcu bulunup bulunmadığı araştırılarak 04.10.2005 tarihi itibariyle 506 sayılı Yasa"dan yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hakkındaki istem buna göre yeniden değerlendirilip tartışılarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.02.2009 gününde oy birliği ile karar verildi.