12. Ceza Dairesi 2015/15704 E. , 2016/1140 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : CMK"nın 223/2-c. maddesi gereğince beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu"nun 10.10.1991 tarih ve 1150 sayılı kararı ile 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde bulunan ... ilçesi, ... beldesi, 3245 sayılı parselde, sanık ..."un bina yapmak istediği ve ... Belediyesi Başkanlığı"na sözlü olarak başvurduğu, ... Belediye Başkanlığı"nca da İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü"ne yazı yazılarak söz konusu alanın sit alanı içerisinde kalıp kalmadığının sorulduğu, bunun üzerine olay yerinde Aksaray Müze Müdürlüğü görevlilerince 09.06.2010 tarihinde incelemenin yapıldığı ve Koruma Bölge Kurulu"ndan henüz izin alınmadan inşaata başlanmış olduğunun tespit edilerek durumun ... Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu"na bildirildiği ve ilgili Koruma Bölge Kurulu"nca da sit alanı içerisinde izinsiz inşai müdahale nedeni ile sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, tüm dosya kapsamı ve sanık ifadelerinden, sanık ..."un eşine ait olduğunu iddia ettiği arazi üzerinde izinsiz bina yapmaya başladığı, 09.12.2010 tarihli olay yeri inceleme raporunda, sanığın iki katlı betonarme binayı tamamen bitirmiş ve kullanılmakta olduğunun tespit edildiği, bu tespitler üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yapılan yargılama neticesinde, 11.10.2013 tarih ve 28792 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun gereğince, sit alanı ilanına ilişkin kararların ilgilisine tebliğ edilmesinin zorunlu hale getirildiği, olayda ise tebliğin bulunmadığı gerekçe gösterilerek, sanığın beraatine karar verilmiş ise de; tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının tebliğ zorunluluğunun yukarıda açıklandığı üzere, 11.10.2013 tarihinden itibaren yapılan tescil işlemleri için gerekli olduğu, bu tarihten önce yapılmış tescil işlemleri için tebliğ zorunluluğu bulunmayıp, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilmiş olmasının, koruma kararının bilindiğinin kabul edilmesi konusunda yeterli olduğu, olayımızda ise davaya konu yerin tek yapı ölçeğindeki kültür veya tabiat varlığı olmadığı, davaya konu yerin 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilmiş bölge içerisinde yer aldığı, gerek sanığın davaya konu yere bina yapabilmek için ... Belediye Başkanlığı ile Aksaray Müze Müdürlüğü"ne sözlü olarak müracaat etmesi ve böylece bölgenin 3. derece arkeolojik sit alanı olduğunu öğrenmesine rağmen binayı yapmaya devam etmesi, gerekse bölgenin sit alanı olarak kabul edilmesine ilişkin kararın ilgili muhtarlık tarafından mahallinde 20.10.1993 tarihinde ilan edildiğine ilişkin tutanağın dosyada kapsamında mevcut bulunması ve sanığın davaya konu yerin nüfus kaydına kayıtlı olup orada ikamet etmesi karşısında, izinsiz uygulamaların yapıldığı bölgenin sit alanı içerisinde yer aldığının sanık tarafından bilindiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm bu nedenlerle eylemleri sabit olan sanığın 2863 sayılı Kanunun 65/b. maddesinde düzenlenen suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, sanığın beraatine ilişkin hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.