1. Ceza Dairesi Esas No: 2008/4353 Karar No: 2011/5017 Karar Tarihi: 07.09.2011
Kasten yaralamak - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2008/4353 Esas 2011/5017 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık K.. B.. kasten N. M.. ve S. M..\"i yaraladığı suçlamasıyla yargılanmıştır. BAKIRKÖY Birinci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm, Yargıtay tarafından incelenerek ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması nedeniyle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Bu durum, 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması konusunda yapılan değişikliklerin etkisiyle gerçekleşmiştir. Bu madde, cezasının üst sınırı 2 yılı geçmeyen suçlarla ilgili olarak hüküm açıklanmasının geri bırakılmasını mümkün kılan bir hükümdür. 5728 sayılı Kanun'un 562. maddesi tarafından değiştirilmesi sonrasında ise, bu ceza sınırı 2 yıldan 5 yıla kadar yükseltilmiştir ve suçların kovuşturulması da artık şikayete bağlı olmadığı için mahkemelerin yeniden değerlendirme yapması gerekmektedir.
1. Ceza Dairesi 2008/4353 E. , 2011/5017 K.
"İçtihat Metni"
TEBLİĞNAME : 1-B/08/40665 MAHKEMESİ :BAKIRKÖY) Birinci Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ VE NO :27/03/2007 gün ve 85/130 SUÇ :Kasten yaralamak
N. M.. ile S. M.."i ayrı ayrı kasten yaralamaktan sanık K.. B.."ın yapılan yargılanması sonunda: hükümlülüğüne ilişkin (BAKIRKÖY) Birinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 27/03/2007 gün ve 85/130 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle: incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesi uyarınca değiştirilen 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında ceza miktarının üst sınırının 2 yıla çıkartılması, soruşturulması ve kovuşturulması şikayete bağlı olan suçlarla ilgili sınırlandırmanın da kaldırılması nedeniyle yerel mahkemece yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 07/09/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.