14. Hukuk Dairesi 2020/434 E. , 2020/2460 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17/04/2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin Kahramanmaraş İli, ... İlçesi, 269 ada 4 parsel sayılı taşımazı kırk yıla yakın süredir eklemeli zilyetlik yoluyla kullandığını, kadastro çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazın davacı adına tespiti gerekirken Hazine adına tespit yapıldığını, imar uygulaması sırasında ise davacı adına tescili gerekirken yine Hazine adına tescil edildiğini, , davacının mağdur edildiğini, dava konusu taşınmazda evi ve ağaçlarının bulunduğunu belirterek, davalı Maliye Hazinesi adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında mera vasfı ile tespit edilen yerlerden olduğunu, sonrasında imar uygulaması ve vasıf değişikliği ile Hazine adına tescil edildiğini, evveliyatı mera olan yerde zilyetlik yoluyla iktisaba elverişli zilyetliğin sürdürülmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece, 17.06.2015 tarihinde inşaat, fen ve ziraat bilirkişileri refakatiyle keşif yapılmış, dosyaya sunulan bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazda 2 katlı ev ve yaşları 20 - 22 yıl arasında değişen çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğu ve taşınmazda yaklaşık 23 - 24 yıldır tarımsal faaliyet yapıldığı belirtilmiştir. Taşınmaz başında dinlenen davacı tanıkları dava konusu taşınmazı 30 - 35 yıldır davacının kullandığını beyan etmişlerdir. Dava konusu taşınmaz üzerinde davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle davanın kubulüne dair hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece, imar uygulaması tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç ayrı evreye ilişkin yüksek çözünürlüklü hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan getirtilerek dosya arasına konulmalı ve ardından taşınmaz başında jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, 3 kişilik uzman ziraat mühendisleri kurulundan çekişmeli taşınmazın toprak yapısı niteliğini belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, rapor ekinde taşınmazı değişik yönlerden çekilmiş komşu taşınmazlar ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde renkli fotoğrafların eklenmesi istenilmeli, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın hava fotoğraflarında gösterilmesi, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğünün belirlenmesi istenilmeli; ondan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.