11. Ceza Dairesi Esas No: 2014/979 Karar No: 2014/13030 Karar Tarihi: 01.07.2014
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/979 Esas 2014/13030 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, evinde kullandığı elektrik sayacının borcu nedeniyle mühürlenmesine rağmen, sanığın elektrik kullanmaya devam ederek mühür bozma suçunu işlediği iddia edilmiştir. Ancak, sanık hakkında daha önce açılan diğer dava dosyalarının araştırılmaması ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması sebebiyle karar bozulmuştur. Ayrıca, suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilam mevcut olduğu ve kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının olmadığı göz önüne alınarak, hükümde çelişkiye neden olacak şekilde karar verilmesi sebebiyle de karar bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2014/979 E. , 2014/13030 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2013/167657 MAHKEMESİ : Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 19/12/2012 NUMARASI : 2012/542 (E) ve 2012/1395 (K) SUÇ : Mühür bozma
Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca Dairemize gönderilen 12.11.2013 tarihli yazıdan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş."nin 28.05.2013 tarihinde özelleştirildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarını uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak; 1-Sanığın, evinde kullandığı elektrik sayacının borcu nedeniyle mühürlenmesine rağmen, elektrik kullanmaya devam ederek mühür bozma suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; UYAP sisteminden yapılan kontrolde sanığın Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/286 Esas sayılı dosyasında da mühür bozma suçundan yargılandığının anlaşılması karşısında; ilk iddianame tarihine kadar tespit edilen eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek suç olacağı gözetilerek, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve suç kasıtlarının yenilenip yenilenmediğinin tespiti açısından, sanık hakkında açılın ilgili diğer dava dosyalarının araştırılıp celbi sağlanarak, derdest olması ve muvafakat verilmesi halinde davaların birleştirilmesi, aksi takdirde ilgili dosyaların bu davayı ilgilendiren kısımlarının onaylı örneklerinin dosya içerisine konulması, suç tarihleri de nazara alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi, 2- Suç tarihi itibariyle sanığın adli siçil kaydında sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin bir ilam mevcut olup ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında vurgulandığı üzere, kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, davayı sonuçlandıran ve uyuşmazlığı çözen bir "hüküm" niteliğinde olmadığı, dolaysıyla suç tarihi itibariyle sanığın kasten suç işlediğine dair kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunmadığı gözetilmeden diğer şartlar değerlendirilmeksizin "sabıkası bulunduğundan" bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasna yer olmadığına karar verilmesi ve hükümde sanığın daha önceki sabıkasına konu ilamın sadece hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olduğu göz önüne alınarak verilen cezanın ertelenmesi durumunda bir daha suç işlemeyeceğine dair tam bir vicdani kanaat hasıl olduğundan verilen kararın ertelenmesine denilerek çelişkiye neden olunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerine görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.