11. Hukuk Dairesi 2015/11875 E. , 2016/9367 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/02/2015 tarih ve 2013/553-2015/85 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 1975 yılından bu yana ... .... ilçesinde kuyumculuk faaliyeti gösteren..."un kanuni mirasçısı ve ""..."" tescilli markasının tek ve gerçek hak sahibi olduğunu, başkaca mahkeme kararları ile bu durumun sabit hale geldiğini merhumun markayı çok uzun yıllardan bu yana kullandığını, markanın tanınır hale geldiği, davalı şirketin ortaklarının müvekkilinin babası..."a merhuma ait kuyumcuda çırak olarak çalışmaya başladıklarını ve uzun yıllar birlikte çalıştıklarını, daha sonra bu kişilerin babasının işlettiği dükkanı davacıdan kiraladıklarını, ancak bu dükkanda "..." markası ile faaliyet göstermeye başladıklarını ve kullanmaya devam ettiklerini, bu kullanımın marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığını ileri sürerek, davalının "..." markasını kullanmasının önlenmesine, davalının marka tecavüzü ve haksız rekabet yarattığının tespitine, men"ine, marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden fiillerin durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, imhasına, marka tecavüzü ve haksız rekabet ile uğranılan fiili zarar ve yoksun kaldığı kazanç karşılığında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL maddi tazminata hükmedilmesine, manevi zarar karşılığında da 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün ilanına karar verilmesini talep etmiş; ıslahen maddi tazminat talebini 25.000 TL"ye çıkartmıştır.
Davalı vekili, "..." markasının gerçek sahibinin davacının babası... olduğunu, davacının bu marka adına hiçbir faaliyet göstermediği, müvekkilinin yaptığı marka başvurusunun onaylandığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının ... markasını 14 ve 36. mal ve hizmet sınıfları yönünden 2008/15727 nolu kayıtla, 35. mal ve hizmet sınıfı yönünden 2008/34089 nolu kayıtla, 01-45. mal ve hizmet sınıfları yönünden 2010/05899 nolu kayıtla tescil ettirdiği, 35. mal ve hizmetler sınıfı yönünden yeniden yaptığı başvurunun dava tarihinden sonra 2011/85769 nolu kayıtla tescil ettirdiği, bu markayı kullanma hakkının davacıda olduğu, davalının "..." markasını kullanma yönündeki talepleri yargısal kararlarla red edildiği, davacının "..." markasını faaliyet gösterdiği kuyumculuk sektöründe reklam, tanıtım, fatura, gider belgeleri, broşür, vb. şekillerde 2008 tarihinden dava tarihine kadar kullandığı, bu kullanımın 556 sayılı KHK"nın 61. maddesi gereğince markaya tecavüz ve dava tarihinde yürürlükte bulunan TTK"nın 56. ve devamı maddeleri gereğince haksız rekabet niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile; davalının davacıya ait "..." markasına tecavüzü ve haksız rekabetinin tespiti ile men"ine, davalının davaya konu "..." markasını ürünlerinde, hizmetlerinde, reklam ve tanıtımlarında, internette, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, faturalar ve ticari dökümanlarda kullanmasının önlenmesine, davalının davaya konu ... markasını taşıyan ürün ya da hizmetleri satmaktan, sağlamaktan, satışa arz etmekten, ithal ya da ihraç etmekten, elden bulundurmaktan, satışa arz için depolamaktan men edilmesine, davalının davaya konu "..." markasını kullandığı ürünler, ambalajlar, ilan, reklam, broşür, afiş ve sair her türlü tanıtım malzemesi, basılı kağıtlar, faturalar ve benzeri her türlü evrakın toplanmasına ve hükmün kesinleşmesine müteakip imhasına, davalının marka tecavüzü nedeniyle davacının uğradığı 25.000 TL maddi tazminat ile 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştiğinde hükmün ilanına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.077,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.