MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
..SUÇ : Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat


Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen beraat hükmü katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Katılanın,..isimli kişi ile arsa karşılığı kat yapımı ile dairelerin yarı yarıya paylaşımı konusunda anlaşma bulunduğu, bu anlaşmanın dışında bu anlaşma ile oluşan güven etkisi ile tarafların iş bitince katılanın payına düşen ve kendisine ait olan dairelerden birinin de Muzaffer’e ayrıca satılması konusunda anlaştıkları, Muzaffer’in arsa karşılığı kat sözleşmesinin gereklerini yerine getirmediği, katılanın da bu sebeple kendisine ait olan daireyi Muzaffer’e satmaktan vazgeçtiği ve Muzaffer’den aldığı paraları iade etmek maksatlı bonolar verdiği, Muzaffer’in bu bonolardan 380.000 TL meblağlı 30.10.2007 tarihli olanı kendisine hizmet ilişkisi nedeni ile duyulan güveni kötüye kullanarak muvazaalı olarak sanık ..."e ciro edip verdiği, sanığın da bu bonoyu takibe koyduğu ve Muzaffer’in hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçuna yardım ettiği iddia olunan olayda; davaya konu senedin gerçek bir senet olması ve senet üzerinde oynama yapılmadığının dosya kapsamında alınan bilirkişi raporları ile sabit olması, sanık ile Muzaffer’in aksi ispatlanamayan örtüşür beyanlarından ev alımı için sanık tarafından para verildiği, Muzaffer’in evi temin edemeyince ödeme amacı ile bu senedi verdiği, kaldı ki sanık katılanlara karşı doğrudan bir eyleminin olmadığı gibi aralarında iddianamede iddia edildiği şekilde hizmet ilişkisi veya başka bir hukuki ilişkinin bulunmadığı bu haliyle sanığın katılanlara karşı bir eyleminin bulunmadığı, sanığın üzerine atılı eyleminin hakkında Bodrum 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/197 E ve 2012/230 K sayılı dosyasında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kamu davası açılıp beraatle sonuçlanan Muzaffer Aksoy isimli kişiden alacağına karşılık senet almaktan ibaret olduğu bu eyleminin de katılanlarla doğrudan ilişkilendirilmesinin mümkün olmadığı bu şekilde sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin kabulünde isabetsizlik bulunmamıştır.


Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, sanığın beraatine ilişkin hükmün ONANMASINA, 03/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.