Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1338 Esas 2020/3384 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1338
Karar No: 2020/3384
Karar Tarihi: 03.11.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/1338 Esas 2020/3384 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi müvekkilinden eşitlik ilkesine aykırı olarak fazla katılma bedeli talep edildiğini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan ödemeler karşılığı 45.648,00 TL’nin temerrüt faiziyle tahsiline ve % 40 kötü niyet tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, üyelere farklı fiyat uygulanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve yapılan ödemelerin temerrüt faiziyle istirdatına karar vermiştir. Ancak Daire bozma kararı vererek, davacının davalıya borçlu olduğunu belirtip davanın reddine karar verilmesi gerektiğini söylemiştir. Sonuç olarak, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu
- Medeni Kanun
23. Hukuk Dairesi         2019/1338 E.  ,  2020/3384 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av....."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinden eşitlik ilkesine aykırı olarak fazla katılma bedeli talep edildiğini ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan ödemeler karşılığı 45.648,00 TL’nin temerrüt faiziyle tahsiline ve % 40 kötü niyet tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, üyelere farklı fiyat uygulanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalıya 66.356,71 TL borçlu olmadığının tespitine, davacının ödediği 45.648,00 TL’nin temerrüt faiziyle istirdatına, koşulları oluşmadığından tazminat isteminin reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 04.11.2015 tarih ve 2014/11196 E., 2015/7041 sayılı ilamıyla, davacı tarafından imzalanan 24.05.2020 tarihli “Taahhütname” başlıklı belge içeriğine göre, davacının davalıya borçlu olduğu ve yaptığı ödemelerin istirdatını gerektirir bir durum bulunmadığı nazara alınarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı belirtilerek, davalı yararına bozulmuştur.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, Dairemiz bozma ilamında açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.11.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.