Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18078
Karar No: 2018/25053
Karar Tarihi: 21.11.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18078 Esas 2018/25053 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıların işyeri devri sonrası kıdem tazminatı ve feshe bağlı olmayan ücret alacaklarından sorumlu olacakları süre, son ücretiyle sınırlıdır. Devri öncesi ve sonrasındaki ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretleri gibi işçilik alacaklarından ise devreden işveren ve devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olacakları belirlenmiştir. İşçinin fazla çalışma iddiasını ispat edebilmesi için imzalı ücret bordroları ve işyeri kayıtları delil niteliği taşır. Hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların hesaplamasında ise öncelikle haftalık çalışma saati hesaplanarak, hafta tatilindeki çalışmaların 7,5 saati aşıp aşmadığına bakılır. Kanunlar; İş Kanunu'nun 3. ve 6. maddeleridir.
22. Hukuk Dairesi         2017/18078 E.  ,  2018/25053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı ... Güngör) vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalıların cevabının özeti:
    Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... ’ün aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur. İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı Kanun"un 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır. İşyeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için iki yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı işyeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir. Feshe bağlı diğer haklar olan ihbar tazminatı ve kullanılmayan izin ücretlerinden sorumluluk ise son işverene ait olmakla devreden işverenin bu işçilik alacaklarından sorumluluğu bulunmamaktadır. Devralan işveren ihbar tazminatı ile kullandırılmayan izin ücretlerinden tek başına sorumludur. İşyerinin devredildiği tarihe kadar doğmuş bulunan ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücretlerinden 4857 sayılı Kanun"un 6. maddesi uyarınca devreden işveren ile devralan işveren müştereken müteselsilen sorumlu olup, devreden açısından bu süre devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlıdır. Devir tarihinden sonraki çalışmalar sebebiyle doğan sözü edilen işçilik alacakları sebebiyle devreden işverenin sorumluluğunun olmadığı açıktır. Bu bakımdan devirden sonraya ait ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarından devralan işveren tek başına sorumlu olacaktır.
    Somut olayda; tüm tarafların ve tanıkların beyanları ile dosyaya sunulan davalılar arasındaki 01.01.2013 tarihli kira sözleşmesi ile yine davalılar arasındaki kiralama sözleşmesi ve 01.01.2013 tarihli Maliye Bakanlığı Yoklama fişinden de görüldüğü üzere davalı ... ’ün işyerini diğer davalı ...’a 01.10.2013 tarihinde devrettiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
    Buna göre; kıdem tazminatından ve feshe bağlı olmayan ücret alacaklarından devralan davalı sorumluluğunun tüm süre yönünden son ücretten, devreden işverenin sorumluluğunun ise kıdem tazminatı ile feshe bağlı olmayan alacaklar yönünden devir ettiği tarihteki süre ve ücret miktarı ile sınırlı olduğu gözetilerek müştereken-müteselsilen sorumluluğun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karara verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
    3-Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının fazla mesai yapıp yapmadığı ve fazla mesai süresinin hesaplanmasında hafta tatili günlerindeki çalışmalarının dahil edilip edilmeyeceği noktasındadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacı fazla çalışma ücreti alacağı ile birlikte hafta tatili ücreti alacağını da talep etmiş ve mahkemece her iki alacağın kabulüne karar verilmiştir. Hükme dayanak bilirkişi raporunda ise, davacının haftalık fazla çalışma süresi, tanık anlatımlarına göre davacının haftanın 7 günü ara dinlenme düşüldükten sonra günde 10,5 saat çalıştığı esas alınmak suretiyle belirlendiği ifade edilmiştir. Ancak, davacının haftanın 7. günündeki çalışması ile ilgili olarak, zaten hafta tatili alacağı da hesaplanmış olduğundan bu durumun fazla çalışma ücreti hesaplamasında mükerrer ödemeye sebebiyet verilmemesi açısından göz önünde bulundurulması gerekir. Fazla çalışma ücreti yönünden yapılması gereken iş; haftalık 6 günlük çalışma süresine ilişkin fazla çalışmanın yanısıra hafta tatili günündeki çalışmanın 7,5 saatin üzerindeki kısmının fazla çalışma olarak dikkate alınması gerekmektedir. Bu hususlar dikkate alınmadan fazla çalışma ücretine ilişkin olarak hüküm kurulmuştur.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi