3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/16758 Karar No: 2020/4288 Karar Tarihi: 03.03.2020
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/16758 Esas 2020/4288 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olan bir sanığın, duruşmalardan bağışık tutulma talebi olmadığı halde duruşmaya getirtilmeden ya da SEGBİS sistemi aracılığıyla duruşmada hazır edilmeksizin yokluğunda yargılanarak mahkumiyet hükmüne varılması, savunma hakkının kısıtlanarak Türk Anayasası'nın \"Hak arama hürriyeti\" başlıklı 36. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin \"Adil yargılanma hakkı\" başlıklı 6. maddesine ve 5271 sayılı CMK'nin 193. ve 196. maddelerine muhalefet edildiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanığın müştekiye bıçak ile saldırması üzerine kavga başladığını savunmasına karşın, kimin ilk haksız hareketle başladığı hususunun belirlenememesi halinde, TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiği ifade edilmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin bazı ibareleri iptal ettiği 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bu durumun sanığın hak yoksunlukları yönünden hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu vurgulanmıştır. Karar, 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.11.2018 tarih, 2018/17-339 Esas - 2018/536 sayılı kararında da belirtildiği üzere, duruşmalardan bağışık tutulma talebi olmayan ve bu konuda mahkemece verilmiş bir karar bulunmayan sanığın karar tarihinde Gebze Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olarak bulunmasına rağmen duruşmaya getirtilmeden ya da SEGBİS sistemi aracılığıyla duruşmada hazır edilmeksizin yokluğunda yargılama yapılarak, hakkında mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Ludi/İsviçre, B. No: 12433/86, 15/06/1992 P. 49/50; Artico/İtalya, B. No: 6694/74, 13/5/1980 P. 33; Sejdovic/İtalya, B. No: 56581/00, 1/3/2006 P. 81) kararlarında belirtildiği üzere savunma hakkı kısıtlanarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası"nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nin 193. ve 196. maddelerine muhalefet edilmesi, 2) Sanığın, savunmasında; müştekinin kendisine bıçak ile saldırması üzerine kavganın başladığını savunması karşısında, bu hususun müşteki ve tanıklara da sorularak, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4 - 238 Esas ve 367 Karar sayılı kararı ve bu kararla uyumlu ceza dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, sanık lehine TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması, 3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.