17. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/7832 Karar No: 2010/62 Karar Tarihi: 18.01.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/7832 Esas 2010/62 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2009/7832 E. , 2010/62 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Asliye 2. Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili asıl ve birleşen dava dilekçelerinde, davalıların sürücü, kiralayan, malik ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı oldukları araç ile müvekkiline ait aracının karıştıkları kazada müvekkiline ait aracının hasar gördüğünü ve araçtaki görevli polis memurlarının yaralandığını ve kazada davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, toplam 27.960.18-TL zararın temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, limitle sınırlı sorumlu olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... şirketi vekili cevap dilekçesinde, aracın uzun süreli kiraya verildiği için araç işleteni olmadıklarını savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalı ... şirketinin ödeme nedeniyle davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle ve davalı ... şirketinin ise uzun süreli kira sözleşmesi nedeniyle husumet yokluğundan bu davalılar bakımından davanın reddine, diğer iki davalı bakımından ise zarardan sorumlu oldukları gerekçe- siyle davanın kısmen kabulüne, toplam 17.734,68-TL’nin temerrüt faiziyle davalılardan .... ile ... Makine A.Ş.’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davalı ... bakımından yukarıda yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de; esasen kural olarak, dava açıldıktan sonra yapılan ödeme nedeniyle davanın reddine değil, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davanın açılmasına neden olma bakımından haklılık durumuna göre değerlendirilmesi gereklidir. Diğer yandan, davalı ... şirketi hakkındaki kararın esasına ilişkin olarak ise; davacının İçişleri Bakanlığı olmasına göre dosyadaki ibranamenin yetkili organ tarafından verilip verilmediği, buna göre geçerli olup olmadığı araştırılmadığı gibi, ibranamede davadan ve dava hakkından değil davalının poliçe ve olaydan doğan sorumluluğunun ibra edildiği yazılıdır. Buna göre somut olayda, davanın açılması çekince oluşturduğundan, davacının dosya kapsamındaki faiz alacağının devam ettiğinin kabulü gerekir. Bu itibarla, davalı ... şirketi hakkında kurulan hüküm doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA 18.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.