11. Ceza Dairesi Esas No: 2014/635 Karar No: 2014/12989 Karar Tarihi: 01.07.2014
Mühür bozma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2014/635 Esas 2014/12989 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Küçükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleştirilen bir davada, sanığın mühür bozma suçundan mahkum edilmesi ve hapis cezasına çarptırılmasının ardından yapılan incelemede, kanun yollarına başvurma olanağı ve süresinin yanlış gösterildiği tespit edildi. Ayrıca mühür bozma tutanağı aslı veya onaylı örneğinin getirtilmeden karar verilmesi, gerekçeli ve kısa karar arasında çelişki olması ve suç tarihi itibariyle engel sabıkası bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmemesi gibi nedenlerle karar bozuldu. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyle: 5271 sayılı CMK’nun 232. maddesi, 34. maddesi ve 231/5. maddesi ile 5728 sayılı Yasa ile değiştirilen 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2014/635 E. , 2014/12989 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 11 - 2012/306950 MAHKEMESİ : Küçükçekmece 6. Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 04/05/2011 NUMARASI : 2010/1629 (E) ve 2011/794 (K) SUÇ : Mühür bozma
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 20.02.2007 gün, 46/39 ve 29.05.2007 gün, 114/113 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, 5271 sayılı CMK’nun 232. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, hüküm fıkrasında kanun yollarına başvurma olanağı bulunup bulunmadığı, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerektiği, aynı Kanunun 34. maddesinin 2. fıkrasında da, kararlarda başvurulabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekillerinin gösterilmesinin zorunlu olduğunun belirtildiği, yerel mahkeme kararında ise, sanığın yüzüne karşı verilen hükümde, tereddüte ve yanılgıya sebebiyet verecek şekilde başvurulacak yasa yolu ve merciinin yanlış gösterildiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin 09.10.2012 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğunun ve kısa karar ve 31.10.2011 tarihli tutanak içeriğine göre sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmadığı kabul edilerek yapılan incelemede; 1-01.12.2010 tarihli iddianamede mühür bozma eyleminin 01.11.2010 tarihinde gerçekleştiğinin belirtildiği, mahkemece de bu tarihin suç tarihi olarak kabulü ile sanığın mahkumiyetine karar verilmesine rağmen söz konusu mühür bozma tutanağının dosya içinde bulunmaması karşısında; 01.11.2010 tarihli mühür bozma tutanak aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Mühür bozma suçu nedeniyle kurulan hükmün esasını oluşturan kısa kararda sanık hakkında hapis cezasına hükmolunduğu halde, gerekçeli kararda tayin olunan hapis cezasıyla ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmek suretiyle çelişkiye düşülmesi, 3-5271 sayılı CMK.nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığa yüklenen "mühür bozmak" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı da gözetilerek, suç tarihi itibariyle engel sabıkası bulunmayan sanığın, hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.07.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.