21. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/4918 Karar No: 2009/1292
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/4918 Esas 2009/1292 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2008/4918 E. , 2009/1292 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/12/2007 NUMARASI : 2007/1428-2007/1500
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı (3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3. kişinin takip hukukuna dayalı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece takibin devamına ilişkin İstanbul 4.İcra Mahkemesinin 2007/190 D.iş sayılı 14.09.2007 tarihli kararının davacıya 18.10.2007 tarihinde teblig edilmesine rağmen davanın yasal 7 günlük süre içersinde açılmadığından bahisle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç doğru görülmemiştir. Haciz işlemi 17.08.2007 tarihinde yapılmıştır.Hacizde hazır olan davacı 3.kişi hacizli malların kendisine ait olduğunu ileri sürerek istihkak iddasında bulunmuş alacaklı vekilince davacı 3.kişinin idiası kabul edilmemiştir.İcra Müdürlüğünce davacının istihkak iddiası üzerine İİK’nun 97.maddesinde öngörülen prosedür işletilerek dosya İcra Mahkemesine sevkedilmiş; İstanbul 4.İcra Mahkemesi 14.09.2007 tarihli kararı ile takibin devamına karar vermiştir.Takibin devamına ilişkin bu karar “Daimi çalışan görevlisi” denmek suretiyle C.D.imzasına tebliğ edilmiştir.17.08.2007 tarihli haciz tutanağı içeriğinden tebligatı alan C.D.’in apartman görevlisi olduğu anlaşılmaktadır. Özel kişilere tebligatın ne şekilde yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10,16,20 ve 21.maddelerinde ve Tebligat Tüzüğünün 22.maddelerinde açıkça gösterilmiş bulunmaktadır. Tebligat Kanununun 10.maddesi uyarınca tebligat muhatabın bilinen en son adresinde bizzat kendisine yapılır.Tebligat Kanunun 16ve Tüzüğün 22.maddesi gereğince kendisine tebligat yapılacak kişi ev adresinde bulunmaz ise tebliğ evrakı aile fertlerinden veya hizmetçi veya uşak gibi evinde çalışanlardan birine yapılır.Ancak muhatap yerine tebliğ yapılacak bu kişilerin mutlaka muhatapla birlikte oturmaları şarttır. Somut olayda takibin devamına ilişkin tebligatı alan C.D."nin apartman görevlisi olduğu dolayısıyla davacı ile aynı çatı altında birlikte oturmadıkları anlaşıldığından davacıya yapılan tebligat geçersizdir.Bu nedenle istihkak davasının açılması için yasada öngörülen 7 günlük sürenin 18.10.2007 tarihinden başlatılması doğru değildir.Davacı 3. kişinin takibin devamına ilişkin karardan daha önce haberdar olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Bu durumda davanın süresinde açıldığının kabulü zorunlu olup davanın esasına girilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda kanıtları toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın süreden reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. O halde, davacı 3. kişinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya (3.kişiye) iadesine, 03.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.