15. Hukuk Dairesi 2019/229 E. , 2019/4869 K.
"İçtihat Metni"Davacılar 1-... 2- ... 3-... 4-... 5-... ile davalılar 1-... 2-Tasfiye ... SS Efe Konut Yapı Kooperatifi arasındaki davadan dolayı ... 1. Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 08.09.2015 gün ve 2013/186 E.-2015/362 K. sayılı hükmü bozan 23. Hukuk Dairesinin 20.09.2018 gün ve 2015/9059 E.-2018/4309 K. sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi niteliğindeki Kat karşılığı İnşaat sözleşmesinden kaynaklanan kira kaybı ve cezai şart istemlerine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesince yapılan temyiz incelemesi sonucunda 20.09.2018 tarihli 2015/9059 Esas, 2018/4309 Karar sayılı bozma ilamına davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Karar düzeltme talebinin kural olarak temyiz incelemesini yapan Yargıtay Hukuk Dairesince incelenmesi gerekmekte ise de; Yargıtay Büyük Genel Kurulu"nun 09.02.2018 gün 2018/1 sayılı işbölümü kararı ile arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanan ve 01.07.2016 tarihinden sonra temyiz ya da karar düzeltme talepli olarak Yargıtay"a gelen dosyalardaki temyiz ya da karar düzeltme taleplerini incelemek görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesi"ne verildiğinden karar düzeltme talebi Dairemizce incelenmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uymayan aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında müvekkillerine ait 4 dairenin 31.01.2006 tarihine kadar olan kira getirisinin 48.261,00 TL olduğunu, 31.01.2008 tarihinden 01.01.2010 tarihine kadar iki dairenin kira kaybı alacağının toplam 32.243,54 TL olduğunu, böylece dairelerin sözleşme uyarınca teslimi gereken tarihten fiili teslim olunan tarihlere kadar toplam kira kaybı alacağının 80.504,54 TL olduğunu belirterek tahsilini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi bozma ilamında “Eser sözleşmesine bağlı talepler TBK 147/6 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre kiranın muaccel olduğu (istenebilir hale geldiği) tarihten başlar. Kirası istenen bağımsız bölümün teslim edilmesi, satılması veya kiraya verilmesi hallerinde kira tazminatı talep edilemez. Hükmen tescil davası açılması teslime ve kullanmaya veya satmaya engel olmadığından zamanaşımını kesmesi mümkün değildir. Somut olayda davanın 02.04.2013 tarihinde açıldığı, davalıları da süresinde zamanaşımı defiinde bulunduğuna göre, mahkemece TBK 147/6 maddesi gereğince zamanaşımı iddiasının yukarıdaki açıklamalar kapsamında ele alınması gerekir. Ayrıca davacılar
vekilince 19.01.2015 tarihli celsede 16 ve 4 nolu dairenin 18.08.2005 tarihinde 8 nolu dairenin 21.05.2010 tarihinde teslim alındığı, 1 nolu daire ile ilgili olarak da davalı kooperatifçe kiraya verilen dairenin kira bedelinin 01.01.2010 tarihinden itibaren davacılara ödendiğini beyan etmiştir. Davacı beyanındaki teslim tarihleri mahkemenin de kabulünde olduğuna göre, bu kez bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, dava tarihinden geriye gidilerek kira alacağının talep edilebileceği tarihten itibaren 5 yılın sona erdiği tarih esas alınarak zamanaşımına uğrayan kısım olup olmadığı incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus değerlendirilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır” gerekçesi ile bozma yapılmıştır.
Davalı yükleniciler sözleşmede kararlaştırılan sürenin 26.04.2001 tarihinde dolmasıyla temerrüde düşmüşlerdir. Ancak davacı yasal hakkı olan yüklenicilerin sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmesini beklemiş, 02.04.2013 tarihinde bu davayı açmıştır. Davacı ifayı beklediğine göre, davalı yükleniciler sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadırlar. Gecikme tazminatı istemleri yönünden zamanaşımının başlangıç tarihi, sözleşmeye göre yüklenicilerin edimlerini yerine getirerek davacıya ait bağımsız bölümleri teslim tarihidir. Diğer bir deyişle eser sözleşmesi feshedilmediği sürece iş sahipleri gecikme tazminatını (kira) alarak ifayı bekleyebileceğinden eser teslim edilmediği ve sözleşme ifa ile sonuçlanmadığı için teslimi gereken tarih geçmesine rağmen zamanaşımı süresi işlemeye başlamayacaktır. Önceki döneme ait olsa dahi gecikme tazminatı ile ilgili zamanaşımı süresi eserin teslimi ve sözleşmenin ifası ile sonuçlandığı tarihten itibaren başlayacaktır (Yargıtay 15. H.D. 14/10/2010 2010/3391 E. 2010/5310 K.).
Bu açıklamalar ışığında somut olayda; 16 ve 4 nolu dairenin 18.08.2005 tarihinde 8 nolu dairenin 21.05.2010 tarihinde 1 nolu dairenin de 01.01.2010 tarihinde teslim edildiği dikkate alındığında, 8 ve 1 nolu daireler için davacının 02.04.2013 tarihli gecikme tazminatı davasının süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bozma ilamında zamanaşımının başlangıç tarihinde yanılgıya düşülerek, kiranın muaccel olduğu tarihten itibaren zamanaşımının başlayacağının değerlendirilmesi hatalı olmuştur. Mahkeme kararının bu sebeple bozulması gerekirken Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 2015/9059 Esas 2018/4309 Karar numaralı ve 20.09.2018 tarihli ilamında hataen zamanaşımının başlangıç tarihinin kiranın muaccel oluğu tarih olduğuna dair gerekçenin kaldırılarak değişik bu gerekçeye göre bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bent uyarınca karar düzeltme talebinin kabulü ile Yargıtay 23. Hukuk Dairesince verilen 20.09.2018 tarihli 2015/9059 Esas 2018/4309 Karar sayılı bozma ilamının 6. nolu bendinin gerekçesinin kaldırılarak yukarıda belirtilen gerekçeye göre BOZULMASINA, ödediği karar düzeltme peşin harcının istek ... karar düzeltme isteyen davacılara geri verilmesine, 27.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.