Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/25394
Karar No: 2020/5794
Karar Tarihi: 04.06.2020

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/25394 Esas 2020/5794 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi         2017/25394 E.  ,  2020/5794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı isteminin özeti:
    Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacağının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet sözleşmesinin davalı tarafından haklı olarak feshedilip feshedilmediği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (d) alt bendinde, işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
    Somut olayda; davalı taraf, davacının iş akdinin İş Kanunu"nun 25/2-d ve 25/2-g fıkralarına göre haklı nedenle feshedildiğini, davacı ve akrabalarının işyerinde çalışan... ile işyerinde tartıştıklarını ve akabinde işyeri çıkışında bıçakla yaraladıklarını, davacı hakkında Cumhuriyet Savcılığınca soruşturma başlatıldığını, davacıdan savunma istendiğini ancak işe gelmediğini ve savunma verilmediğini savunmuş, yapılan yargılama sonucunda mahkemece “Tüm dosyadaki bilgi, belgeler ve tanık beyanları ile mahkememizin 2012/870 esas sayılı dosyası birlikte gözönüne alındığında davalı işverenin davacı işçinin iş akdinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erdiğini ispat edemediği, davacının davalı işverenin işçilerinden..."e yönelik müessir fiil eylemi nedeniyle iş akdinin feshedildiği belirtilmiş ise de, bu eylemi doğrulayacak dosyaya delil sunulmadığı, yine davacıdan savunma istendiğine ilişkin dosyaya belge sunulmadığı, yine her ne kadar davacı hakkında davalı işyerinde işe gelmediğine dair tutanaklar tutularak davacının işine son verildiği davalı tarafça ileri sürülmüşse de, davalı tarafından dosyaya devamsızlık tutanaklarının içeriğini doğrulayacak delil sunulmadığı, Mahkememizin 2012/870 esas sayılı dosyası içeriğine göre de davacının sigorta bildirimlerinin eksik yapıldığı, dinlenen davacı tanık beyanına göre de, davacıya herhangi bir hakkı bulunmadığına dair sözleşme imzalatılmak istenmesi, davacı da kabul etmeyince işten çıkardıklarına dair beyanda bulunması nazara alındığında, davalı işverenin davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini ispatlayamadığı, davacıya ihbar önellerini kullandırdığını da ispatlayamadığı...” gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmıştır.
    Ne var ki, Dairemizce temyiz incelemesi aşamasında dosyada içeriğinde bulunmayan Savcılık dosyasının gönderilmesinin istenilmesi üzerine dosyaya intikal eden ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/778 esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının ve (dosya kapsamından davalı işverenin işçisi olduğu anlaşılan) Veysi Türk ile birlikte ... ...’in müşteki sanık,...’ın sanık olduğu, suçun basit yaralama ve suç tarihinin 28.07.2009 tarihi saat 16.30 sıraları olduğu, Mahkemenin 26.03.2013 tarih ve 2011/778 E.-2013/502 K. sayılı kararıyla, sanıklar ... ve Veysi hakkında müşteki sanık ...’a yönelik adiyen basit yaralama suçundan açılan kamu davalarının şikayetten vazgeçme nedeniyle CMK’nın 223/8. fıkrası gereğince düşürülmesine, sanık ... hakkında müşteki sanık Veysi’ye yönelik adiyen basit yaralama suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle CMK’nın 223/8. fıkrası gereğince düşürülmesine, müşteki sanık ...’ın sabit olan müşteki sanık Veysi"ye yönelik kasten yaralama suçundan eylemine uyan TCK’nın 86/2. fıkrası gereğince suçun işleniş biçimi, suç sebepleri ve saikleri, suçun işlendiği yer ve zaman göz önünde bulundurularak 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık bu suçu bıçakla işlediğinden TCK’nın 86/3-e bendi gereğince ½ oranında artırım yapılarak 180 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, olayı ilk olarak karşı tarafın başlattığı yönündeki sanık savunmalarının aksi ispatlanamadığından, TCK’nın 29/1. fıkrası gereğince tahrikin derecesine göre 1/4 oranında indirim yapılarak 135 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ikrarları, mahkememizce takdiri indirim nedeni olarak kabul edildiğinden TCK’nın 62/1. fıkrası gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 112 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında başkaca indirim nedeni bulunmadığına, sanığa verilen gün adli para cezasının her bir günü sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak 20,00 TL üzerinden hesaplanıp TCK’nın 52/1–2. maddesi gereğince 2.240,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, … Müşteki sanık ..."ın sabit olan müşteki sanık ..."a yönelik kasten yaralama suçundan eylemine uyan TCK’nın 86/2. fıkrası gereğince suçun işleniş biçimi, suç sebepleri ve saikleri, suçun işlendiği yer ve zaman göz önünde bulundurularak 120 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık bu suçu bıçakla işlediğinden TCK’nın 86/3-e bendi gereğince ½ oranında artırım yapılarak 180 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, suç teşebbüs aşamasında kaldığından TCK’nun 35/2. fıkrası gereğince meydana gelen zararın ve tehlikenin ağırlığına göre ¾ oranında indirim yapılarak 45 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, olayı ilk olarak karşı tarafın başlattığı yönündeki sanık savunmalarının aksi ispatlanamadığından, TCK’nın 29/1. fıkrası gereğince tahrikin derecesine göre 1/4 oranında indirim yapılarak 33 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanığın ikrarları, mahkememizce takdiri indirim nedeni olarak kabul edildiğinden TCK’nın 62/1. fıkrası gereğince 1/6 oranında indirim yapılarak 27 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında başkaca indirim nedeni bulunmadığına,
    Sanığa verilen gün adli para cezasının her bir günü sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak 20,00 TL üzerinden hesaplanıp TCK’nın 52/1–2. maddesi gereğince 540,00 TL adli para cezasına çevrilmesine … verilen ceza miktarına göre kesin olmak üzere karar verildiği görülmektedir. Davalı tanıklarının anltımlarında, davacının kavga ettiği ve bir işçiye bıçakla saldırdığı ifadeleri yer almaktadır. Dosya içeriğinde bulunan evraklardan da davacının iş akdinin 01.08.2009 tarihinde feshedildiği anlaşılmaktadır. Sonuç olarak, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile davalı işverenin diğer bir işçisine karşı eyleminden ötürü davacının cezalandırılmasına karar verilmiştir.
    Davacının davranışı yukarıda açıklanan 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25"inci maddesinin II. bendinin (d) alt bendi kapsamında bir davranış olup bu nedenle iş sözleşmesinin feshi haklı nedene dayanmakta olup kıdem ve ihbar tazminatına ilişkin taleplerin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi