14. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/3091 Karar No: 2010/4118 Karar Tarihi: 09.04.2010
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/3091 Esas 2010/4118 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2010/3091 E. , 2010/4118 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.08.2007 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.09.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 380 KW"lık ... Elektrik İletim Hattının 3879-3880 sayılı direkleri arasında yer alan 8216 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki binanın irtifak hakkına taşkın yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal talep etmiştir. Davalı, binayı ruhsatlı yaptığını, irtifak hakkına taşkınlık bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz dosya içerisinde fotokopisi bulunan tapu kaydına göre davalı adına kayıtlıdır. Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne yazı yazılmış ancak tapu kaydının gönderilmediği anlaşılmıştır. İrtifak hakkı tapu siciline tescil suretiyle kurulabileceği gibi Türk Medeni Kanununun 727. maddesi gereğince malikle noterde yapılacak sözleşmeyle de kararlaştırılabileceğinden mahkemece tapu kaydı incelenmeden ya da malikle bu hakkın tesisi için yapılmış bir sözleşme bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın irtifak hakkına elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davacı haklı bulunarak davanın kabulüne karar verildiği halde HUMK"nun 417. maddesi uyarınca davada haksız çıkan tarafın yargılama giderlerinden ve bu kapsamda da vekalet ücretinden de sorumlu tutulacağı hususu gözardı edilerek davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de ayrıca usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. SONUÇ: Tarafların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıran taraflara iadesine, 09.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.