17. Hukuk Dairesi Esas No: 2009/7263 Karar No: 2010/50 Karar Tarihi: 18.01.2010
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/7263 Esas 2010/50 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2009/7263 E. , 2010/50 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının müvekkilince yapıldığını, davalının alkollü ve tam kusurlu olarak neden olduğu kazada yararlan üçüncü kişi ...’ya müvekkilince 3.247,00-TL % 5 iş ve güç kaybı tazminatı ödendiğini, ancak bu zararın teminat dışı olduğunu ileri sürerek, anılan meblağın temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, kaza nedeniyle ...’da işgücü kaybı oluşmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporlarına göre, davacı sigortanın ödeme yaptığı dava dışı ...’da iş ve güç kaybı oluşmadığı, bu nedenle talebin haksız olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de; dava dışı ... hakkında maluliyet durumuna ilişkin raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Aynı olaya ilişkin olduğu belirtilen ... Hukuk Mahkemesi’nin ... esas karar sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan 20.05.2005 tarihli raporda anılan kişinin iş ve güçten kaybı olmadığı belirtilmiş ise de; bundan iki yıl sonra 3.6.2007 tarihinde ... Üniversitesi’nden alınan heyet raporunda, bu kişinin % 5 oranında özürlü olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar aynı üniversiteden alınan 28.04.2009 tarihli raporda da bu kişide iş ve güç kaybı olmadığı belirtilmiş ise de, raporda çelişkiyi giderecek derecede bir açıklama yapılmamıştır. Bu itibarla mahkemece, Adli Tıp Kurumu raporunun tarihi de dikkate alınarak, dosyadaki üç rapor da incelenilmek üzere, Adli Tıp Kurumu’nun ilgili İhtisas Kurulu’ndan çelişkiyi gideren yeni bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18.01.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.