22. Hukuk Dairesi 2017/18149 E. , 2018/25028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde 19.03.2008-04.07.2013 tarihleri arasında güvenlik görevlisi olarak çalıştığını, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi ve maaşların geç yatırılması nedeni ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdern tazminatı, fazla çalışma ücreti, genel tatil ve hafta tatili alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz olarak işe devam etmemesi nedeni ile feshedildiğini,alacak iddialarının haksız olduğunu beyanla, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını ve hafta tatili günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen alacakların ödendiği varsayılır.
Fazla çalışma yapıldığı ve hafta tatili günlerinde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda; karara dayanak alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkin, davalı işyerinde dönüşümlü olarak 08:30-19:00, 13:00-23:00 saatleri arası, ara dinlenme süreleri düşüldüğünde haftalık 12,5 saat fazla çalışma yapıldığı, hafta tatili yapılmayan dönemlerde ise haftada 24,5 saat fazla çalışma yapıldığı kabulüyle hesaplama yapılmıştır.
Dairemizce daha önce incelemesi yapılan, davalı işyerinde aynı dönemde çalışan ve davacı ile aynı işi yapan davacı tanıklarının dosyaları dikkate alındığında ( 22 HD. 2017/9591 esas, 22 HD. 2017/9593 esas); her bir güvenlik görevlisi için farklı çalışma sisteminin geçerli olduğundan bahsedilebilmesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Husumetli tanıkların ifadeleri dayanak alınarak ve özellikle davacının dava dilekçesinde bu yönde bir iddiası olmamasına karşın, tanık anlatımlarına dayalı olarak hafta sonları ilave 1 saat daha çalışma yapıldığı kabulüyle hesaplama yapılması hatalı bulunmaktadır.
Davacının gündüz vardiyasında 08:30-19:00, gece vardiyasında ise 13:00-24:00 saatleri arası, hafta içi bir gün dinlenmek suretiyle haftada altı gün, ara dinlenmeler düşüldüğünde tüm vardiyalarda 9,5 saat çalışarak haftalık 12 saat fazla çalışma yaptığı benimsenerek, dosyada bulunan imzalı bordrolar ve banka kaydı dikkate alınarak yapılacak hesaplama doğrultusunda fazla çalışma ücret alacakları yönünden karar verilmesi, hafta tatil ücret alacağının ise reddedilmesi gerekmekte iken, aksi yönde tespitle verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmektedir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.