7. Ceza Dairesi 2014/33298 E. , 2017/1683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, Müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç tarihi itibariyle sanığın adli sicil kaydında ceza kararnamesi ile verilen sabıka ile elektrik hırsızlığı suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kaydın bulunduğu ve bu kayıtların CMK.nun 231.maddesinin uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, 5271 sayılı CMK.nun 231/6-b madde fıkra ve bendi uyarınca, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda oluşan kanaate göre hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi gerekirken, “geçmişteki hali, sabıkalı oluşu" dikkate alınarak bir daha suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat hasıl olmadığından şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiş ise de; sanık tarafından kamu zararının giderilmemiş olması, 5271 sayılı CMK"nın 231.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına objektif koşullar yönünden engel teşkil ettiğinden, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda sanığın 5607 sayılı Yasa"nın 3/5. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesine karşın, gerekçeli kararın gerekçe bölümünde “sanığın bir eylemde hem 5607 sayılı Yasa hem de 4733 sayılı Yasa hükümlerini ihlal ettiği anlaşılmakla sanık hakkında TCK 44. maddesi gereğince ağır hüküm içeren 4733 sayılı Yasaya göre hüküm kurmak gerektiği” belirtilerek ve suça konu eşya ... kaçağı cinsel uyarıcı emtia olduğu, bilirkişi raporunun da bu eşyalara ilişkin olduğu halde, bilirkişi raporuna göre suça konu eşyaların kaçak ve bandrolsüz sigara olduğunun belirtilmesi suretiyle kısa karar ile gerekçede çelişki yaratılarak hükmün karıştırılması,
2- 5237 sayılı TCK.nun 51.maddesinin 1.fıkrasının (a) bendinde; sanığın daha önce üç aydan fazla hapis cezası ile cezalandırılmamış olması ve (b) bendinde; suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işleyemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması koşulları getirilmiş olmakla, adli sicil kaydına göre ertelemeye engel sabıkası olmayan sanığın, yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık irdelenmeden, “geçmişteki hali, sabıkalı oluşu “ dikkate alınarak bir daha suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat hasıl olmadığından şeklindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçe ile cezanın ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3- Sanık hakkında verilen gün adli para cezasının bir gün karşılığı 20 TL üzerinden hesaplanması sırasında uygulama maddesinin TCK.nun 52/2 yerine, 50/1 olarak gösterilmesi suretiyle CMK.nun 232/6. maddesine aykın davranılması,
4- 24.11.2015 günlü 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5237 sayılı TCK.nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Yasaya aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/02/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.