13. Ceza Dairesi 2015/2365 E. , 2016/6410 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermek
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçundan kamu davası açılan sanık ... hakkında zamanaşımı içerisinde karar verilmesi olanaklı görülmüştür.
A-Mala zarar vermek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın türü ve miktarına nazaran, 14.04.2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen Geçici 2. madde uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezasına ilişkin hükmün temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebinin isteme uygun olarak REDDİNE,
B- Hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
1-Suça sürüklenen çocuğun savunmasının alındığı ve hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 18.09.2013 tarihli oturumda, suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını bitirmiş olduğu gözetilmeden, yargılamanın açık yerine kapalı yapılması ve hükmün de gizli açıklanması suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 182/1 ve 185/1. maddelerine aykırı davranılması,
2-Ceza yargılamasında yüzyüzelik ve doğrudanlık ilkesinin geçerli olup, mahkumiyetin kesin delillere dayanılarak verilmesi gerektiği, suça sürüklenen çocuğun suça konu işyerinden hırsızlığa teşebbüs ederken elde edilen güvenlik kamera görüntülerinde yer alan şahsın kendisi olmadığını savunduğu, duruşma sırasında CD’nin izlenip suçu işleyenin suça sürüklenen çocuk olduğu yönünde bir gözlemin dosya kapsamında yer almadığı anlaşıldığından; suça sürüklenen çocuğunda hazır olduğu oturumda görüntü kaydının izlenerek gözlemin tutanağa geçirilmesi, içeriği hükme esas alınan 21.10.2011 tarihinde saat 1130’da tanzim edilen CD İnceleme Tutanağı ile aynı tarihte saat 05.00’de tanzim edilen Olay, Araştırma, Yakalama, Muhafaza Altına Alma ve Teslim Tutanağını tanzim eden ve görüntülerde yer alan şahıslardan birinin önceden tanınan ve yakalanan suça sürüklenen çocuk ... olduğunu belirten kolluk görevlilerinin duruşmada tanık olarak dinlenmesi ve dosya içinde mevcut CD’nin uzman bir bilirkişiye suça sürüklenen çocuktan elde edilecek görüntülerle birlikte tevdi edilerek çözümünün yaptırılması ve görüntülerdeki şahsın suça sürüklenen çocuk olup olmadığının tespit edilmesinden sonra delillerin tümü bir bütün halinde yeniden değerlendirilerek sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Suçun gece vakti olan saat 02.15-02.20 arasında işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 143. maddesi ile artırım yapılmaması,
4-5271 sayılı CMK"nın 150/2. maddesi uyarınca, 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu düzenlenmesi sebebiyle görevlendirilen bilirkişiye ödenen ücretin, suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi suretiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye aykırılık meydana getirilmesi,
5-Adli emanetinin 2011/538 sırasında kayıtlı bulunan asma kilit ve 2012/90 sırasında kayıtlı kazma hakkında karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 12.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.