Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/2739 Esas 2009/1042 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/2739
Karar No: 2009/1042
Karar Tarihi: 29.1.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/2739 Esas 2009/1042 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/2739 E.  ,  2009/1042 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 19/09/2007
    NUMARASI : 2005/505-2007/438

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1986-31.3.1994 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitine   karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    Dava, davacının davalı işyerinde 1986-31.3.1994 tarihleri arasında geçen ve  Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece  davacının 1.6.1987-31.3.1994 tarihleri arasında davalı işyerinde kesintisiz çalıştığının kabulü ile Kuruma bildirilmeyen günlerinin tesbitine karar verilmiştir.
    Somut  olayda   tüzel kişiliği bulunmayan   Tez –İş Sendikası İstanbul 2 Nolu  Grup Başkanlığı hasım gösterilerek dava açılmış ve tebliğat bu Grup Başkanlığına Tebliğat Kanunun  21. maddesine göre yapılarak yargılamaya devam edilip  dava sonuçlandırılmıştır 
    Davanın hasımda değil temsilcide yanılma sonucu açılması halinde davanın, gerçek temsilciye yöneltilmesi gerektiği, Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
    Somut olayda, dava, Tez İş Sendikası Genel Başkanlığı aleyhine açılması gerekirken Tez–İş Sendikası İstanbul 2 Nolu  Grup Başkanlığı aleyhine açılmıştır. Hal böyle olunca hasımda değil temsilcide yanılma olduğu ortadadır.
    Yapılacak iş ; davacıya  dava dilekçesinde davalı  adının düzelttirilerek , yöntemince davanın Tez İş Sendikası Başkanlığına yöneltilmesini sağlayıp dava dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlamak ve varsa göstereceği delilleri toplayarak tüm delilleri değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir,
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı SGK vekilinin  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına 29.1.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.