4. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/1779 Karar No: 2021/408 Karar Tarihi: 03.02.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1779 Esas 2021/408 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2020/1779 E. , 2021/408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/05/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/03/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili Avukat ... tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 294/1. maddesinde mahkemelerin, davayı ancak usule veya esasa ilişkin nihai kararla sona erdireceği belirtilmektedir. Bilindiği gibi, hâkimin davadan el çekmesini gerektiren, davayı sonuçlandıran karara nihai karar denilmektedir. Nihai karar usule ilişkin ve esasa ilişkin nihai kararlar (hükümler) olmak üzere ikiye ayrılır. Usule ilişkin nihai kararlar, davanın esasıyla ilgili olmayan kararlar olup başka bir ifade ile mahkemenin maddi hukuk bakımından değil de usul hukuku bakımından verdiği kararlardır. Bu nedenle, mahkemece verilen görevsizlik, yetkisizlik, davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar usule ilişkin nihai kararlardır. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince, ihtiyati tedbir (haciz) kararı aşamasında dosyanın Yargıtay temyiz incelemesinden geçtiğinden bahisle temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmesine karar verilmiştir. Somut olayda; ilk derece mahkemesinin nihai kararı 01/03/2018 tarihli olup bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20/07/2016 tarihinden sonra verilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/09/2014 tarihli ve 2014/15086 esas, 2014/11979 karar sayılı geri çevirme kararına ilişkin ve 09/04/2015 tarihli ve 2015/654 esas, 2015/5589 karar sayılı ihtiyati haciz talebininin reddine dair kararın değerlendirilmesine ilişkin ilamına konu ilk derece mahkemesi kararı nihai karar niteliğinde değildir. Öte yandan bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden önce temyiz kanun yoluna başvurulmuş olmasa dahi mahkemenin işten el çekmesini gerektiren bir nihai karar verilmiş olması hâli de söz konusu değildir. Davanın devamı esnasında alınan ihtiyati tedbir (haciz) kararının temyizi üzerine Yargıtayca inceleme yapılmış olması, geçici hukuki koruma tedbirleriyle ilgili olduğundan nihai kararın temyizen incelenmesi niteliğinde değildir.Bu durumda, eldeki davada HMK"nın 373/4 ile geçici 3/2 maddelerinin uygulaması mümkün olmayıp bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilen nihai karara karşı yapılan kanun yolu başvurusunun inceleme yeri ilgili bölge adliye mahkemesidir. Bu nedenlerle dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmek üzere, temyiz incelemesi yapılmaksızın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesi için ilk derece mahkemesine işlemsiz olarak İADESİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.