Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/2735 Esas 2009/1041 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/2735
Karar No: 2009/1041
Karar Tarihi: 29.1.2009

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2008/2735 Esas 2009/1041 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2008/2735 E.  ,  2009/1041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul 6. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 05/12/2007
    NUMARASI : 2006/184-2007/587

    Davacı, davalı işveren nezdinde 8.3.1999-15.2.2006 tarihleri arasında çalıştığının tespitne    karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin  kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan  ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi
    Dava nitelikçe  davacının davalı işyerinde  8.3.1999-15.2.2006 tarihleri arasında geçen davalı Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tesbiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kabulü ile  davacının 8.3.1999-15.2.2006  tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tesbitine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti  davaları için özel  bir  ispat yöntemi öngörmemiş  ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş  içtihadı gereğidir.  Bu tür davalarda  öncelikle  davacının  çalışmasına ilişkin belgelerin  işveren tarafından verilip  verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa  işyerinin gerçekten var olup olmadığı  kanun kapsamında  veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı  eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir  duyarlılıkla araştırılmalıdır.  Çalışma olusu her türlü delille ispat  kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş  tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan  seçilmesine özen gösterilmelidir.  Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu  hiçbir kuşku ve duraksamaya  yer vermeyecek şekilde  belirlenmelidir. Yargıtay  Hukuk Genel  Kurulunun  16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da  bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt belgelerden, davalı işveren ile davacı arasında yapılan sözleşmede tarih ve  işveren imzasının bulunmadığı,  sözleşmenin konusunun parkomatlarda kullanılacak jetonların  geçici olarak davacı tarafından satılmasına ilişkin olduğu, davacı adına düzenlenen Eminönü Belediyesi ve   davalı şirketin adının yazılı olduğu ve kimlik kartlarının arkasında bu kart sahibinin otopark görevlisi olmadığı, belgenin  Parkomat Jetonu Gezici Bayii Satış Belgesi ibaresinin yazılı olduğu  ve otopark hizmet bedeli adı atlında davacıya 2005 ve 2006 yılında  yapılan   bir kısım ödemelere ait gider pusulalarının bulunduğu anlaşılmaktadır
    Somut olayda mahkemece  dinlenen tanıkların yukarıda  belirlenmiş olduğu şekilde  komşu işyerlerinin  resmi kayıtlarına geçmiş ve davacı ile aynı dönem  çalışmış kişilerden olup olmadıklarının araştırılmadığı,   beyanlarına değer verilerek sonuca gidildiği görülmektedir.
    Yapılacak iş;  davalı işyerinden Kuruma verilen  uyuşmazlık dönemlerine ait dönem bordroları getirtilerek bordrolarda davacı ile aynı dönemde çalışması bulunan bordro tanıklarını dinlemek, dinlenen tanıkların bu kapsamda davalı işyerinde çalışması bulunan bordro tanıklar olup olmadığını denetlemek,     bordro tanıkları beyanlarının  yeterli olmadığı durumda,  davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek zabıtaca  komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlar tesbit edilip beyanlarına başvurmak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.   
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile  yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı  kurumun  bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,  29.1.2009 gününde oybirliğiyle  karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.