5. Hukuk Dairesi 2019/5105 E. , 2019/14427 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının asıl davanın kabulüne birleşen davanın kısmen kabulüne kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 29/03/2017 gün ve 2016/17811 Esas - 2017/9500 Karar sayılı ilama karşı davacılar vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
K A R A R –
Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce bozulmuş bu karara karşı davacılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacılar vekilinin sair karar düzeltme istekleri HMK"nun 440. maddesinde yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından yerinde değildir. Ancak;1)Dosyadaki bilgi ve belgelere, şehir halihazır haritasındaki konumları, resmi kurumlara ve yerleşim alanına mesafeleri ve Dairemiz denetiminden geçen yakın taşınmazların arsa niteliğine göre dava konusu taşınmazların arsa vasfında kabullerinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak;Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmazlar ile somut emsal taşınmazın 2013 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminde edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/458 Esas ve 2017/202 sayılı kararı ile ... Köyü 106 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine Temmuz 2012 tarihi itibariyle 105,00 TL/m2 değer biçildiği ve bu değerin taraf temyizi ile Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiği aradan geçen kısa süre de gözetildiğinde alınan raporun hüküm kurmaya yeterli olmadığı,Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği,
2)Dava konusu taşınmazların 108 ve 109 parsel sayılı taşınmazlardan ifrazen oluştukları, 108 parsel sayılı taşınmazın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına, 109 parsel sayılı taşınmazın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... adlarına tescil edildiği anlaşılmakla, davacılar ile malikler arasındaki hukuki ilişkiyi gösterir mirasçılık belgesinin bulunmadığından bu hususların bozma konusu yapılması gerektiği,Bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından, Dairemizin 29/03/2017 gün ve 2016/17811-12017/9500 sayılı bozma ilamı kaldırıldıktan sonra yapılan incelemede;Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1)Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
Bilirkişi kurulunca emsal alınan taşınmazın, satışına ilişkin akit tablosu Tapu Müdürlüğünden istenilip, dava konusu taşınmazlar ile somut emsal taşınmazın 2013 yılında, Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından resen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazların değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmadığı gibi,
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün parsel sorgu sisteminde edinilen bilgilere göre dava konusu taşınmaza yakın mesafede bulunan ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/458 Esas ve 2017/202 sayılı kararı ile ... Köyü 106 parsel sayılı taşınmazın metrekaresine Temmuz 2012 tarihi itibariyle 105,00 TL/m2 değer biçildiği ve bu değerin taraf temyizi ile Dairemiz denetiminden geçtiği gözetildiği aradan geçen kısa süre de gözetildiğinde alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmazlara yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2)Dava konusu taşınmazların 108 ve 109 parsel sayılı taşınmazlardan ifrazen oluştukları, 108 parsel sayılı taşınmazın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... adlarına, 109 parsel sayılı taşınmazın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ... adlarına tescil edildiği anlaşılmakla, davacılar ile malikler arasındaki hukuki ilişkiyi gösterir mirasçılık belgelerinin dosya arasında alınıp, davacıların aktif husumet ehliyeti denetlenmeden karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.