19. Ceza Dairesi 2019/6712 E. , 2019/7848 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
A) Katılan ... idaresinin sanık ... hakkında kurulan hükme yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde,
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA
B) Sanık ...’ın hakkındaki mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemlerinin incelenmesinde,
Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık hakkında 28/04/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Adana 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 2013/1247 (E) ve 2014/91 (K) sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 06/05/2019 tarihinde bozulmasına karar verilmesi karşısında;
Anılan dava ile iş bu dava birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
2-Gerekçeli kararda davaya konu suçun anlatımı ve sanık savunmasının dosya kapsamından farklı yazılması suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 230. maddesine aykırı davranılması,
3-5237 sayılı TCK’nun 52/4. maddesi uyarınca taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi hâlinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edilebileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilirken 53/1-c maddesindeki yoksunlukların sanığın altsoyu dışında kalanlar bakımından uygulanmamasına yol açacak şekilde karar verilmesi ve 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
5-Suça konu bandrolsüz sigaraların müsaderesine karar vermekle yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
6-Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun kapsamında TAPDK’nun katılma hakkı bulunmadığı gözetilmeksizin katılmasına karar verilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
7-Suç tarihi itibarıyla uygulanması gereken 6455 sayılı Kanun ile değişik 5607 sayılı Kanun’un 3/18. maddesinde cezaya konu edilen eylemin ambalajlarında bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaret bulunmayan tütün mamulleri, etil alkol, metanol ve alkollü içkileri üretmek, yurda sokmak, ticari amaçla bulundurmak, nakletmek, satışa arz etmek veya satmaktan ibaret olması karşısında suça konu eşyadan alınan numuneler getirtilerek ilgili işaretlerin bulunup bulunmadığının hakim tarafından tespiti yerine, keşif icra edilip sebep olmadığı bu giderin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN tebliğnameye aykırı olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.