19. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16102 Karar No: 2014/2271 Karar Tarihi: 30.01.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/16102 Esas 2014/2271 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldıktan sonra borcun ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edilmesiyle ilgilidir. Davacı banka, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları sözleşmeye dayanarak itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ise ihtarnamenin kendilerine tebliğ edilmediğini, borçlarının muaccel olmadığını ve icra takibinin usulsüz olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları sözleşmeden dolayı kredi borcundan sorumlu olduklarını ve kefalet limitlerinin 100.000,00 TL olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Kanun maddeleri olarak 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 487. Maddesi görülmüştür.
19. Hukuk Dairesi 2013/16102 E. , 2014/2271 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi çerçevesinde dava dışı bu kişiye kredi kullandırıldığını, davalıların bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatı ödenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, ihtarnamenin müvekkillerine tebliğ edilmediğini, müvekkillerinin muaccel hale gelmiş bir borcunun bulunmadığını, icra takibinin usulsüz olması nedeniyle takibe itirazlarının haklı olduğunu, davacı bankanın muaccel hale gelmiş bir borcun varlığı halinde dahi asıl borçlu aleyhine icra takibi yapıp takip semeresiz kalmadıkça kefillerden borcun ifasını isteyemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda davalıların dava dışı... ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış bulunmalarından dolayı kredi borcundan sorumlu oldukları, sorumluluk limitlerinin temerrüt tarihi itibariyle kefalet miktarı 100.000,00 TL ile sınırlı olduğu, davalıların asıl borçlu aleyhine takip yapıldıktan sonra kalan miktar için kendilerine başvurulabileceği yönündeki savunmalarının sözleşmedeki müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatları karşısında 818 sayılı B.K nun 487. Maddesine göre yerinde olmadığı, gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.