Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2020/9657 Esas 2021/931 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
...

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... ve arkadaşları tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu, ...,... Köyü çalışma alanında bulunan 656 parsel sayılı 6.474,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ...adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, tapu kaydına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 656 parsel sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş; hükmün, davalı ...mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 18.6.2020 tarih ve 2016/15887 Esas, 2020/2068 Karar sayılı ilamı ile onanmış olup, bu kez davalı ...mirasçıları vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya içeriğine, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı mirasçıları vekilinin hükme yönelen sair karar düzeltme istekleri yerinde değildir. Ancak, Dava konusu taşınmazın Davacı Hazine’nin dayandığı 17 Mayıs 1340 tarih ve 7 sayılı ...’ten Hazine’ye intikal eden tapu kaydının kapsamında kaldığı ve 431 sayılı Kanun uyarınca millete intikal eden bu nitelikteki taşınmazların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olup; yapılan keşif, uygulama ve toplanan tüm diğer delillere göre dava konusu taşınmazın yukarıda bahsi geçen tapu kaydı kapsamında kaldığı mahkemece doğru olarak belirlenmiştir. Ne var ki, hüküm tarihinden sonra 18.2.1995 tarihinde yürülüğe giren Mart 1340 tarihli ve 431 sayılı Kanunla Hazineye Kalan Taşınmaz Mallardan Bazılarının Zilyetlerine Devri Hakkında 4071 sayılı Kanun’un 2.maddesinde bu kanunun; tapu sicilinde intikal işlemi yapılmış olsun veya olmasın, Osmanlı padişahlarından Hazineye intikal eden taşınmaz malların tapu kaydı sınırları içinde uygulanacağı; 3. maddesinde ise Bu Kanun hükümlerinden; a) Kadastro gören yerlerde, kadastro veya tapulama tutanaklarına göre adlarına tespit veya tespit ve tescil edilen, ancak 431 sayılı Kanun gereğince, Hazinenin İtirazı sebebiyle kadastro veya tapulama komisyonu kararları yahut mahkeme ilamları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz malların tutanaklarına göre tespit veya tescil maliki veya bunların akdi veya kanuni halefleri ile kadastro veya tapulama sırasında zilyedi lehine edinme şartları doğmuş olmasına rağmen tutanakta zilyedi belirtilerek 431 sayılı Kanun uyarınca doğrudan Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmaz malların tutanakta belirtilen zilyedleri veya bunların akdi veya kanuni haleflerinin yararlanacağı, Kanun"un Geçici 2. maddesinde de bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Hazine ile kişiler arasında devam eden tespite itiraz veya tapu iptal davaları sonuçlanıncaya kadar ilgilileri tarafından her zaman başvuru yapılabileceği belirtilmiştir. Hal böyle olunca, 4071 sayılı Kanun’un Geçici 2. maddesi delaletiyle diğer hükümleri de göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerekmekte olup davalı tarafın temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, onandığı anlaşılmış olup karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin 18.6.2020 tarih ve 2016/15887 Esas, 2020/2068 Karar sayılı onama kararının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde iadesine, 09.02.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.