11. Hukuk Dairesi 2013/10095 E. , 2014/826 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : DİYARBAKIR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2009/591-2013/167
Taraflar arasında görülen davada Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 14/03/2013 tarih ve 2009/591-2013/167 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili adına tescilli “ISTIKAN” markaları varken, davaların aynı emtiada tescilli “ISKAN” markasını devir almak suretiyle adına tescil ettirdiği gibi, davalının ürün ambalajlarında tescilli marka ve tasarım tescilini kullanmak yerine müvekkili adına tescilli çay paketini taklit ederek piyasaya sürdüğünü, davalının bu eyleminin haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek, haksız rekabetin önlenmesine, davalı markasının hükümsüzlüğüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla (500,00) TL maddi ve (5.000) TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, markalar arasında iltibas bulunmadığını, davacının markanın gerçek hak sahibi olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna ve uyulan Dairemiz bozma ilamına göre, taraf markalarının ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları ve iltibasa yol açtığı, davalının eylemli kullanımında yer alan çerçeve desen aynen davacı markasında yer alan çerçeve desen olduğu, bu durumda davalının fiilinin haksız rekabet oluşturduğu gerekçeleriyle davanın kabulü ile Basın ve sözlü yayın yoluyla yapılan iskan markasına ilişkin reklamların durdurulmasına, davalıya ait iskan markasının tabela-reklam afişi ve satışa sunulan mallar üzeriden kaldırılmasına, haksız şekilde tescil edilen davalıya ait “İSKAN” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, haksız rekabet nedeni ile davalının elde ettiği 14.650,22 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, haksız rekabet nedeni ile 5.000,00 TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm özetinin ilanına karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Dava, marka hükümsüzlüğü ve davalının haksız rekabet oluşturan eylemleri neticesinde uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemlerine ilişkindir. Davacı, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtığı davada davalının haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle uğradığı zarardan dolayı 500,00 TL maddi tazminatın tahsilini istemiş, davaya ilişkin olarak verilen kararın 14.07.2009 tarihinde bozulması üzerine bozma sonrasındaki yargılama aşamasında istenilen maddi tazminat miktarını 18.04.2012 tarihinde yapılan ıslah ile artırılarak, 14.650,22 TL maddi tazminat istenmiştir.Kural olarak, ıslahın yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün ise de 04.02.1948 günlü, 10/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na göre hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni yargılama sırasında ıslahta bulunulması mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, verilen kararın bozulması üzerine bozma sonrasındaki yargılama aşamasında ıslah ile artırılan miktarın bu nedenle reddine karar verilerek, bozmadan önce dava dilekçesinde istenilen 500 TL üzerinden karar verilmesi gerekirken, ıslah ile artırılan miktarı da kapsayacak şekilde 14.650,22 TL üzerinden hüküm kurulması doğru görülmemiş,kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.