Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1500
Karar No: 2017/9647
Karar Tarihi: 26.09.2017

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2017/1500 Esas 2017/9647 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2017/1500 E.  ,  2017/9647 K.

    "İçtihat Metni"



    KARAR

    Hakaret suçundan sanık ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1,3-a,4 ve 62/1 maddeleri uyarınca 11 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, verilen cezanın aynı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Bursa (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/10/2012 tarihli ve 2010/3577 esas, 2012/2405 sayılı kararının, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/02/2017 gün ve 7665 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
    İstem yazısında: “Dosya kapsamına göre, adı geçen sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, sanığa verilen hapis cezasının aynen infazına ilişkin aynı Mahkemenin 11/04/2016 tarihli ve 2010/3577 esas, 2012/2405 sayılı ek kararının, 10/10/2012 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
    1- Sanık ..."ın işlemiş olduğu hakaret suçundan dolayı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1. maddesi gereğince 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasını müteakip, söz konusu suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlediğinden bahisle aynı Kanun"un 125/3-a maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek sonraki artırım ve indirimlerin hapis cezası üzerinden yapılmış olduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 125/1. maddesinin, " Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır." şeklinde olmakla seçimlik ceza düzenlemesinin bulunduğu, yine aynı Kanun"un 5560 sayılı Kanun ile değişik 61/9 maddesinin, "Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz." ve aynı Kanun"un 50/2. maddesinin, "Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez." şeklinde olması göz önüne alındığında; Bursa (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin söz konusu kararında temel cezanın adli para cezası olarak belirlenmiş olması karşısında, devam eden artırım ve indirimlerin de adli para cezası üzerinden yapılması gerekirken, yazılı şekilde hapis cezası üzerinden hesaplanarak sanığın neticeten hapis cezasına mahkumiyetine karar verilmesinde,
    2- Sanık hakkında hakaret suçundan 5237 sayılı Kanun"un 125/1 ve 125/3-a. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmasına rağmen, sanığa ek savunma hakkı verilmeden, ayrıca ceza infaz kurumunda meydana gelen hakaret eylemi nedeniyle aleniyet unsuru gerçekleşmemesine karşın anılan Kanun’un 125/4. fıkrası uygulanmak suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    Bir nolu isteme ilişkin olarak;
    TCK"nın 125. maddesinde "(1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. ",3. maddesinin bu fıkrada gerrçekleşen hallerde işlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. " hükümlerine yer verilmiştir.
    TCK"nın 61/9 maddesinin, "Adli para cezasının seçimlik ceza olarak öngörüldüğü suçlarda bu cezaya ilişkin gün biriminin alt sınırı, o suç tanımındaki hapis cezasının alt sınırından az; üst sınırı da, hapis cezasının üst sınırından fazla olamaz." ve aynı Kanun"un 50/2. maddesinin, "Suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adli para cezasına çevrilmez." şeklinde düzenlemelere yer verilmiştir.
    İnceleme konusu somut olayda; sanık ..."ın işlemiş olduğu hakaret suçundan dolayı TCK"nın 125/1. maddesi gereğince 90 gün adli para cezası ile cezalandırılmasını müteakip, söz konusu suçun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlediğinden bahisle aynı Kanun"un 125/3-a maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ancak sonraki artırım ve indirimlerin adli para cezası yerine, hapis cezası üzerinden yapılmış olması, yukarıda belirtilen kanuni düzenlemeler göre hukuka aykırıdır.
    İki nolu isteme yönelik incelemede,
    -Aleniyete ilişkin olarak;
    5237 sayılı TCK’nın 125. maddesinin 1. fıkrasında; Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ... veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Kanun’un 4. fıkrasında da “Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
    Aleniyet hakaret eyleminin herkesin duyabileceği, görebileceği ve sayısı belli olmayan birden fazla kişiler tarafından algılanabilir olması anlamına gelmektedir. Aleniyet nedeniyle artırım yapılmasının amaçlarından biri mağdurun onur ve şöhretinin, fiili başkalarının duyması veya duymasına açık olması nedeniyle daha fazla zarar görmesi diğeri ise hukuka aykırılık teşkil eden fiilin bizatihi aleni olarak icra edilmesidir.
    İnceleme konusu somut olayda; ceza infaz kurumunda meydana gelen hakaret eylemi nedeniyle, aleniyet unsuru gerçekleşmemesine karşın, hükmolunan cezada, TCK’nın 125/4. maddesi ile artırım yapılarak sanık ..."a fazla ceza verilmesi hukuka aykırıdır.
    - Ek savunma hakkına ilişkin olarak ise:
    5271 sayılı CMK"nın 226. maddesinde:
    1) Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm edilemez.
    2) Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında aynı hüküm uygulanır.
    3) Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir.
    4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafii sanığa tanınan haklardan onun gibi yararlanır” düzenlemelerine yer verilmiştir.
    Maddenin açık düzenlemesinden de anlaşılacağı üzere, iddianamede gösterilen eylemin hukuki niteliğinin değişmesi ya da cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin uygulanmasını gerektirecek hallerin ilk defa duruşma sırasında ortaya çıkması halinde, anılan maddenin birinci fıkrası uyarınca sanık veya müdafiine ek savunma hakkı verilmesi gerekmektedir.
    Sanık hakkında TCK"nın 125/1 ve 53. maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı halde ek savunma hakkı tanınmadan TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca ceza artırılarak, CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması, hukuka aykırı bulunmuştur.
    Sonuç ve Karar:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
    1-Bursa (kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/10/2012 tarihli ve 2010/3577 esas, 2012/2405 sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı Kanun maddesinin 4-b fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 26.09.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi