17. Ceza Dairesi Esas No: 2016/4852 Karar No: 2016/6406 Karar Tarihi: 28.04.2016
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/4852 Esas 2016/6406 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, hırsızlık suçu işleyen kişinin aynı zamanda işyeri dokunulmazlığını ihlal ettiğini ve mala zarar verdiğini belirtti. Ancak, uzlaşma hükümlerinin uygulanması sırasında lehe yasaların değerlendirilmediği için verilen hüküm bozuldu. Kanun maddeleri olarak, 5237 sayılı TCK'nın 141 ve 142. maddeleri hırsızlık suçunu, 765 sayılı TCK'nın 493/1. maddesi işyeri dokunulmazlığını ihlal etmeyi, 116/2-4, 119/1-c maddeleri de mala zarar verme suçunu tanımlamaktadır. Ayrıca, 5395 sayılı Kanun'un 24/2. maddesi, alt sınırları üç yılı aşmayan hapis cezaları gerektiren hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları ile ilgili olarak uzlaşma hükümlerinin değerlendirilmesi gerektiğini belirtmektedir.
17. Ceza Dairesi 2016/4852 E. , 2016/6406 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Hükümlünün 26.01.2011 gecesi saat 03.00 sıralarında müştekiye ait marketin kepenk asma kilitlerini kırarak içeri girdiği ve içeriden toplam 26,90 TL değerinde bozuk para, sigara ve süt hırsızladığı olayda, 5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK"nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, somut olayda hükümlünün eyleminin, 5237 sayılı TCK"nın 142/1-b, 143, 31/2. maddelerine uyan hırsızlık suçunun yanında aynı Yasa"nın 116/2-4, 119/1-c maddelerine uyan geceleyin işyeri dokunulmazlığını bozma ve müştekinin şikayetçi olması nedeniyle aynı Yasa"nın 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan 5395 sayılı Kanun"un 24/2. maddesi uyarınca (alt sınırları üç yılı aşmayan hapis cezaları gerektiren) hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları ile ilgili olarak uzlaşma hükümlerinin değerlendirilmesi sonucunda, uygulamaya göre lehe Yasa"nın belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, hükümlü ..."nin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.