11. Hukuk Dairesi 2013/11975 E. , 2014/820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 19. SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2013/183-2013/314
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/05/2013 tarih ve 2013/183-2013/314 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, 1997 yılında Almanya"dan işçi olarak emekli olduğunu, emekli maaşını Türkiye İş Bankası Munchen Şubesi"nden almaya başladığını, ancak davalı bankanın hem Munchen Şubesinde masraf adı altında emekli maaşından 18 Euro kesildiğini, hem de maaşını elden aldığı İş Bankası Maltepe Şubesi"nde masraf adı altında 32 TL para kesildiğini, bu durumun her maaşında aynı şekilde devam ettiğini, daha sonra maaşını başka bankaya geçirdiğinde herhangi bir kesinti olmayınca yapılan uygulamanın haksız olduğunu anladığını, davalı bankadan toplam 2.688 TL"yı talep ettiğini, ancak davalı Bankanın uygulamalarının doğru olduğunu bildirerek herhangi bir ödeme yapmadığını ileri sürerek, 2.688 TL"nin temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalı Bankanın München (Münih) şubesinin bulunmadığını, davacı tarafın iddiasına konu şubenin Munchen GmBH adında davalı Türkiye İş Bankası A.Ş"den tamamen ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan ve Almanya"da faaliyet gösteren banka şubesi olduğunu, işleminin davalı bankayı bağlamadığını, M. Şubesinin uygulamalarının yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı Banka Şubesinin sunduğu hizmet karşılığı masraf alma hakkı olduğu halde davacının iddia ettiği gibi vadesiz döviz hesabından herhangi bir kesinti yapmadığı, davacının iddialarını ıspatlayamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
Dava, davalı banka tarafından haksız kesildiği iddia edilen komisyon bedellerinin davalıdan istirdadı istemine ilişkin olup davacı dava dilekçesinde 1987 yılında Türkiye"ye kesin dönüş yaptığını, emeklilik maaşını yıllarca İşbankası Maltepe Şubesinden çektiğini ve bu şubenin emeklilik maaşından komisyon kesintisi yaptığını, emekli maaşını başka şubeden çekmeye başladığında ise bu şubenin kesinti yapmadığını farkettiğini bildirmiş ve davalı bankanın Maltepe Şubesi tarafından kesilen kesintilerin istirdadını talep etmiştir. Davacı, davanın devamı esnasında ise Maltepe Şubesi"nin 2000 ila 2007 tarihleri arasında kesinti yaptığını bildirerek dava dilekçesini bu suretle açıklamıştır. Davalı vekili ise savunmasında kesinti yapılsa bile yasal mevzuata uygun olduğunu fakat davacının hesabından kesinti yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu ve dosyasına getirtilen ekstrelere dayalı olarak davacının hesabından kesinti yapılmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak, dosya içerisinde bulunan ve bankadan getirtilen ekstreler ile davacının ıslak imzasını içeren ödeme belgelerinin tamamı dava konusu edilmeyen 2007 yılından sonraki döneme ilişkin olup bilirkişi de davacının dava konusu olan Maltepe Şubesi"ndeki 01/06/2007 tarihinde açılan 1029 3750315 nolu döviz tevdiat hesabını incelediğini belirtmiş ise de dosya içinde mevcut bulunan bu hesaba ait ekstrelere göre bu hesap Kartal Şubesine aittir. Bu nedenle de bilirkişi 2007 ila 2011 yıllarını kapsayan dönemde davacıya ödenen paraların listesini yapmıştır.
Bu durumda davacının 2000 ila 2007 tarihleri arasında Maltepe Şubesi"nden ödenen emekli maaşından kesinti yapıldığını iddia ettiği gözetilerek bu dönemlerde davacıya emekli maaşının ne şekilde ödendiği, bunun için Maltepe Şubesi"nde hesap açılıp açılmadığı, hesap açılmadan gelen havalelerin ödenmesi suretiyle mi işlem yapıldığı ve ne şekilde işlem yapılırsa yapılsın maaşından herhangi bir komisyon kesintisinin yapılıp yapılmadığı yapılmış ise kesintinin yerinde olup olmadığı hususlarında inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu edilmeyen döneme ilişkin olarak yapılan inceleme sonucuna göre yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.